Cami Allah'ın evi değildir; kainat Allah'ın evidir islam'ın kitabına göre. Özlü sözlerden çıkarma bir din çıkartılacaksa; bunun adı da islam olmaz; islam'ın özlü sözlerinden benim uydurduğum din olur.
Girilemez camilere başörtüsüz. Tarih boyunca yaratılmış en muhteşem bina ekosuna sahip Selimiye Camii'sine bile. Halbuki döneminde Japonlar Selimiye'ye gelmiş ve o ekoyu analiz etmişlerdir. Aralarında kadın araştırmacılar da vardır; ve zorla türban taktırılmıştır tıpkı bugün olduğu gibi.
Süleymaniye de keza; ki bunlar müze niyetinde camilerdir. Mimar Sinan gibi "asansörü" bile keşfeden; ama "yoğurttan başka bir şeyi keşfetmedik biz" diyen malların gölgesinde.
Deliyim, kuyuya taş atıyorum. Ama sorgulattığım; asla ve asla bir saygısızlık değil; Türban-Başörtü-Kara Çarşaf-Sarık-Kavuk-Huni-Süpermen pelerini takanların üniversitelere özgürce girebilme mantığı içerisinde; aynı özgürlükten bahsetmesidir.
Özgürlük bir anda aklınızda küfürlere sebep oluyorsa; o zaman siz özgürlüğü destekleyen biri değilsiniz.
Özgürlük bir anda karşınızda bu lafı söyleyen insanı öldürmeye itiyorsa sizi; o zaman siz özgürlüğü destekleyen biri değilsiniz.
Özgürlük bir anda sizi sinirlerin içerisine salıp tepkilerinizi sağlıyorsa; o zaman siz özgürlüğü destekleyen biri değilsiniz.
Bu durumda da "ben özgürlük için savaşıyorum" diye bir yalan söylemenize gerek yok.