-çocuklarının gideceği cenneti
ayaklarımın altına almaya hazırım-
işte bu,
arzuya yenik düşmüş naif bir ruhun yansımasıdır.
aroması siz olan bir kremle 7 yaş gençleşmiş,
somutundan görmediği bir tende imparatorluklar kurmuş,
değmeyecek tükürük bezlerini köle etmiş bir kadının,
büyük bir tazminatla sonuçlanacak köhne davasıdır.
bakın bu,
her susadığında
litrelerce vurgunsuzluk içen bir kadının
imam ayhan ,sabah ezanını okurken takındığı en hoş acizliğidir.
bu kırmızıdan hallice bir ruhun narinleşmesi,
bu tüm gemilerin suya verilişi,
ve tüm o gemilerin suya açılışıdır,
bu kaybolmamış bir yağmur kokusunun suda boğulmasıdır.
bu tam olarak ,
suzan ablasından aldığı kaktüse masaj yapan bir kadının,
aldığı ucuz edebiyat dergilerinin yapraklarını,
ölçüsünü tutturamadığı pilavının üzerine örtmesidir.
bu pervasız bir kadının öngörüşsüz davranışıdır.
bu,
daha önce hissetmemiş bir ruhun,
acımasız seçeneğinin sonucudur.
bu tüm benliğin yere atılışı,
özgürlüğün 1 bardak suyla birlikte aç karnına içilmesidir.
bu tutkulu bir kadının sevdalanmasıdır.
bu sevdalı bir kadının tutuklu kalmasıdır.
bu,
kasıklarında kısır bir döngü sancıyla kıvranan
siyah saçlarını kömüre batıran bir kadının
tüm benliğinin ezilmesine izin vererek ,
kurduğu en kızıl cümlesidir.
ve bu ,
hiç susmayacak sevda iniltilerinin,
başlamasından önce kulağa edilmiş acı bir fısıltıdır.