en son, haksız yere suçlandığım bir konuda, üzerine titrediğim, canımdan çok sevdiğim birinin, benim lafım yerine beş para etmez insanların lafına inanıp, tiksinç herif, oh olsun demesine kırılmıştım -ki bu ilk yapışı değildi-.
sonra kırılmamayı öğrendim. insanları sıradanlaştırdım. kırılmış gibi yapıp, "o halde ben gideyim, çok kırdın" demeyi öğrendim. bırak onlar seni kırdığını düşünüp zevk alsınlar. özel olduklarını düşünsünler. seninle uğraşmasınlar.
ondan sonra da hiç kırılmadım, kırılmış gibi yaptım.
umarım beni kırabilecek kadar özel biri yine karşıma çıkar.