peşimde bir yıl koşan, ömürlük kurduğu hayalleri anlatan, mutluluk yeminleri veren hiç aşık olmadığım bir adamın kendine aşık edip sonrasında yüz seksen derecelik dönüşü. senaryo ne ara bu hale geldi, noldu da o bana yalvarırken ben onu ayrılmamıza rağmen bir aydır unutamaz oldum. o ince sandığım insan bana ne ara hakaretler eder hale geldi. hiç mi güvenmeyelim kimseye bunu mu istiyorlar artık. çok kırgınım bu hayata sen de beni kırma günahıma girme dedikçe nedir bu insanlardaki merhametsizlik ve üzme merakı. hayatta zorlukları olan insanların hayatlarına girip bi de onlar daha bok hale getiriyor ya ne diyim ki ben.
yalnızlığın verdiği duygu mu yoksa hayal kırıklığı mı daha berbat ona karar vermeye çalışıyorum bu aralar. sanırım ikincisi daha çok yaralıyor. vicdanı, kalbi, acıma duygusu kalmamış insanlardan güvensizlikten ziyade korkuyorum artık...