Tüm herkese bir mektup yazardım. Parça parça benden kesitleri olan... Ençok anneme yazardım, en çok ona ağlardım... Babama kalbi kırık bir mektup bırakırdım, en sonuna "neden beni bu kadar üzdün" diye sitem ederdim... Anlardı babam beni. Kardeşlerimide unutmazdım elbet her birine ayrı ayrı olan dört mektup... iyiliğimizi güzelliğimizi ve kötülüğümüzü yazardım... Sonra halalarima, amcama, dayıma, teyzeme... Yazardım hepsine birer tane işte... Beni neden hiç anlamadınız diye yakınırdım onlarada... Hep sitemliyim çünkü... Babaanneme yazmazdım. Çünkü okuması yazması yoktur onun. Annemin mektubuna onada yer ayırırdım. Biraz hüzünlensinler diye. Sonuçta ben çok kırgındım hepsine. Peki ömrümün kısalığından mı? Hayir tabikide, ömrümü kısalttiklarından...
Bide en son sevdiğime yazardım. Çünkü o sonradan gelen biriydi ve son olan biri.. Ona kıyamazdım, onu kıramazdım ama elbet bir çift sitemim onada vardı. Tüp mektuplarımın elvedasını onun üstüne bırakırdım. Hesabı o ödesin diye...
Evet yazardım onlara çünkü konuşmayı hiç beceremedim...