Bundan yaklaşık iki yıl önce babaanneme klasik çaydanlık şakalarından yaptım. Kadının aklı çıkıyordu. Annem kanepede arkası dönük yatarken ben sırtında kalem gezdirdim, o da fare zannetti. Birdenbire dönmesiyle düşmesi bir oldu. Erkek kardeşimin yatağına oyuncak fare koydum. Halama telefon sapıklığı yaptım. Bir hafta devam ettim. Eniştemle kavga ettiler. Matematik dersinde tahtaya kim gelmek ister? Dediğinde sıra arkadaşımı işaret ettim, hoca da kaldırdı. Kız 21 aldı. Yemekhane de oda arkadaşımın ayranını açıp jelatinini geri kapadım. O da fark etmedi. Olanca hızıyla salladı. Her yer berbat oldu haliyle. Yemekhane halkı tarafından az kalsın linç edilecektik. Annemin en sevdiği bibloyu kırıp bahçeye sakladım. Ertesi gün bizim işgüzar Köpek topraktan çıkarıp kapının önüne koymuş. Hemen inkar tabi. 10 yıl oldu hala bilmiyor benim yaptığımı. Geçen hafta da mutfakta dekor olsun diye astığı minik havluyu yakıp sakladım. Hala arıyor zavallım. Ha bi de erkek kuzenimle annemin çeyizlik termosunu bulup içinde torpil patlattık. Parçalanana kadar devam ettirdik işlemi. 5 litrelik yağ bidonunu onlar evde yokken mutfağa boca ettim. Nasıl temizledim hatırlamıyorum. Kardeşimin yastık kılıfının içine bez ayakkabılarımı koyup makinaya attım. Haliyle kılıf paramparça olmuş. Onu da kaldırdım ortadan. Şöyle bir baktım da beni evden atsalar yeri.