bir gün kızım büyüyecek ve bana neden hep umutsuz olduğumu soracak. o zaman anlatacağım ona: "Bak birtanem" diyeceğim, "bundan yıllar önce bir adam, hesabına çalıştığı bazı başka adamlar için bizim hayatımızı mahvetti. insanları hapisanelere tıktı, işkencehaneler kurdu ve en kötüsü birçok can aldı. sonra üniversiteleri ve bilim üretilmesi gereken her yeri kuşa çevirdi. insanın devlet karşısında boyun eğmekten başka hakkı olmadığı düşüncesini kafalara kazıdı. ülkeyi yıllarca demir yumrukla, dipçik demokrasisiyle yönetti ve çekildi. çekildikten sonra cennet gibi bir yere yerleşip boktan resimler yaptı. hepsinden vahimi kimilerinden de saygı görmeye devam etti. ve kızım o adam yaptığı hiçbir kötülüğün, haksızlığın, hukuksuzluğun hesabını vermeden yatağında öldü gitti. işte kızım biz o adama bile hesap soramamış bir ülkenin yurttaşlarıyız, benim çekingenliğim, karamsarlığım hep bundandır."
ileride kızıma bu cümlelerle anlatacağım insandır kenan evren, keşke hayatımı/zı sadece kötü bir ressam olarak etkileseydi, tablolarını görmezdik olur biterdi.