şurada iki dakika bi sanatsal keyif yaşayalım dedik, sizler için o kadar uğraştık ettik çeşitli yerli ve yabancı filmlerden derlenen en nadide ve seyir zevki yüksek sahneleri bulduk, bununla da kalmayıp sizlerden gelen tavsiyeleri de ekledik ama görüyorum ki yine algı operasyonlarına devam ediyorsunuz.
peki ben geçen hafta "şehit olan askerin kardeşiyle son konuşması" diye başlık açtığımda niye hiçbiriniz yoktunuz ortada? neden biriniz de çıkıp lanet yağdırmadınız teröre? bekledim ki bu naif toplumun sözlük kullanıcısı cefakâr yazarları beni yalnız bırakmazlar ama olmadı, bıraktınız. teröre iki çift laf edemeyip, tecavüze karşı çıkan riyakâr yüzünüzü gösterdiniz yeniden. çünkü tecavüzü kınamak kolaydır, belki de 7-8 yaşlarınızda tanıştığınız çoğunuz cinsellikle ve cinsellik hakkında yorum yapmak kolay sizler için. peki ya terörden niye bahsetmiyor çoğunuz? çünkü aklınız basmaz siyasete ve dönen gizli kapaklı oyunlara; yorum yapmaya bile korkarsınız çünkü eksikliğiniz ve bilgisizliğiniz gün yüzüne çıkmasın istersiniz, saklarsınız o içi boş sandığınızda yorumlarınızı. belki biri çıkar da "peki gel bakalım şuna cevap ver" derse şayet, cevap verememekten ve sanal karakterlerinizin rezil olmasından korkarsınız...
ama ben ne demiştim size daha önce; (#29199976) okuyun bakiyim tekrar, sindire sindire okuyun.
hatırladınız mı bu sözlerimi? aslında tepki gösterdiğiniz kendi içinizde çatıştığınız karanlık taraf. o tarafı susturamıyorsunuz, o yaramaz serseri hep düğümleniyor boğazınızda ve belki de çoğunuz ve hatta hepiniz bir tecavüz sahnesinde rol almanın, kiminiz etmenin kiminiz ise uğramanın tadına varmak istiyor, ama bunu gerçekte bile yaşama arzunuzdan kaçıyorsunuz ve rol adı altında tatmak istiyorsunuz; saklanmayı iyi biliyorsunuz ve benim en beceriksiz olduğum konu saklanmak.
saklanmadığım için kınayın beni. ayna karşısında kendinize haykıramadığınız küfürleri edin bana, çekinmeyin. nasıl olsa konuşma baloncuklarınızı dolduran birileri var. siz yalnızca üzerinize düşen nefret söylemi misyonunu yerine getiriyorsunuz...
