aynı olayın bir başka türlüsü başıma geldi. ilginizi çeker diye anlatmak istedim.
13:00'da başlayan derse doğru koşar adımlarla gitmekteydim. fakat sınıfın kapısına diktirilmiş bir top sakalli muhafiz tARAFINdan engellenirsiniz. Biraz beklemeniz ve içerde arkadaşlarının "şey yaptıkları" cevabını alırsınız. Duyduğunuz bu cevap karşısında Bir an kopmak, yarılmak istersiniz; fakat bu top sakallı muhafızın üzerinize diktiği gözlerine rağmen olup biteni söyletmeye zorlarsınız ve acı gerçekle karşılaşırsınız: " sevişiyorlar!"
Bu insanların sevişmesini beklemek zorunda değilim. Nerde seviştiklerinin benim için de hiçbir önemi ve kaygısı da yok; çünkü insanların o sınıfa gelme amaçları farklıdır, orası bir dersliktir ve okulun da sevişilecek yer olmaması benim değil onların sorunudur. Okul yönetimiyle bu sorunun çözülüp çözülmemesi de onların sorunu. artık sevişme odasımı yaparlar ne yaparlar beni ilgilendirmez. Ki kastedilen okulun karşısındaki köyde kerhane de bulunmakta. Öğretim üyelerinin bir kısmı paşalar gibi oraya gitmeyi de biliyor ve kimseyi de bu durum ilgilendirmiyor, ilgilendirmez de...Fakat o sınıf benimdir! Üniversiteler bizimdir! Üniversiteler çağdaşlaşma, aydınlanma taraftarlarının saflarıdır, kerhane odası hiç değildir!