bilmem kaç şubat, 2000 bilmem kaç, bilmem neresi türbana evet mitingi ile arasında bir fark olmayan miting.
özgürlüğün sembolu ne zamandan beri ülke rejiminin dayatmaları ya da dinsel bir ideolojinin simgesi oldu?
insan, insan olma bilincine kendisi dahil tüm bireylerin haklarını eşit ölçüde savundukça varır.
belli ideolojik kalıplara saplanmış toplulukların kendilerini yüceltmek için özgürlük nidaları atmaları, insanlık kavramından nasiplerini alamamış olduklarını gösterir. bu yüzden, özgürlüğün sembolu olarak işçiler resmedilir. özgürlüğün sembolü kimi zaman kitaptır. yeri gelir, hayvan hakları için soyu tükenmekte olan hayvanlar resmedilir.
bunların hepsi nesnel olgulardır. hiçbiri öznel anlam taşımaz. bu olguları hayatında istemeyen, yok olmalarını isteyen bireyin zaten toplumda yeri olamaz.
işte bu görüşlerim yüzünden, asıl problemlerin çözümlenmeden, ekonomik ve siyasal bağımsızlık gerçekleşmeden, kendini bir giysinin özgürce giyilmesine adamış samimiyetsiz bir hükümet ile ona karşı çıkan, fakat savunduğu rejimin ne olduğunu dahi tam çözememiş bir muhalefetin birbirlerine karşı yaptıkları eylemlerde kendime göre bir yer, bir slogan ya da en azından destekleyecek birkaç akıllı insan düşünemiyor ve bulamıyorum.
