dürüst insan mesut parlak söylemi. aferin diyoruz kendisine. de bu olay yeni değildir maalesef.
bir devlet üniversitesinde 5. yılımı geçiriyorum, anlatayım.
bir kız öğrencinin, özel efor sarfetmiyorsa(hoca anlamasın diye pantolon giymek vs) okul içerisinde başının kapalı olup olmadığı anlaşılır. etek uzundur, tunik vardır üzerinde. yaz günü hele ayan beyan ortadadır, herkes kısa kollu giyerken onlar uzun kolludur. bazı hocalar da bu konuda birer şahin olduğundan direkt mimlerler bu öğrencileri. ders sırasında, bu öğrenci soru sorsa; soruya cevap verse farklı muamele görür genelde. bizzat şahidim. proje derslerinde ise birebir hocayla konuşma olduğundan, bu önyargılı hocaların tutumu bariz görülür, görmemek için kör olmak gerekir. not da zaten bu doğrultuda gelir.
yanlışlıkla bu hocalardan birine düşmüş kapalı bir arkadaş, bir dönem boyunca uzun etek veya tunik giyememişti. kalmayı göze alamadı, çünkü yurtta kalıyordu okulu uzatma gibi bir lüksü olamazdı.
diyeceğim, mesut parlak ın dediği olay yeni değildir. maalesef zaten var olan bir önyargının sonucudur.
ama adamın demeye çalıştığı, hele bir de başlarını kapatıp gelirlerse, büsbütün ağızlarına sıçarız demek oluyor herhalde.
en şaşırtan ise, sanki matah bir şeymiş gibi koskoca rektörün bunu alenen söylemesi. istanbul üniversitesine gelen rektörler polemik yaratma huylarıyla meşhur. alemdaroğlu'nu aratmayacağa benziyor kendisi.