erken doğum yapmış ayrılıklarımız , dönüş bileti almadan uğurladığımız aşklarımız hepsi doluyor geceleri bana..
sana söyleyemediğim her söz, önüne herkesi katıp da geliyor kapıma. sanki bu aşkı hep haroşa örüp de basite kaçmışsın sevgilim , böyle içimde biriktirdiğim betimlemeleri dinleyemeden bizden uzaklaşmışsın ..
an geliyor her şeye çok hevesli; yaşamaya , insanlara kucak kucak oluyor. an geliyor tüm gemileri batıran olmak istiyorum .. ve bir an geliyor senden gittiğim an için tüm anları yakıp anılara kitlenen oluyorum. ayık kafamda büyüttüğüm en büyük sarhoşluğum , yarınsız günlerimin yarını ansız bıraktın beni , saatimle bir ilerleyemez ettin . oysa güzel cümleler kurabilirdim , satırlara harcadığım süsü senin saçlarına katar süs bırakmazdım yalın aşkımıza , giz de katmazdım sana duyduğum gizli gizli adını benim dahi bilemediğim hislere ya da adaş olurdu yaşanan her duygu. ve her şeyden önce satırlarımızda dili geçmiş zaman eksik olurdu..
