"...van'dan kars'tan kalkmış çocuk dünyanın en büyük koşucusu olacağım hayalini taşıyacak. sense bu çocukların hepsine, hepsine gaddar, zalim gibi davranıyorsun. böcek gibi görüyorsun bunları. sonra da gelmiş bana dünyanın en büyük siyasetçisiymiş gibi konuşuyorsun...hayır, zırvalıyorsun. şirretlik senin yaptığın. beyinleri yıkanmış insanlar yetiştiriyorsun sen..."
"...coğrafyanı elinden aldılar. neredeydi trabzon, giresun, ordu? mühendisim diyor, aydınım diyor. hayır! böcek sürüleriydi bunlar, bunlar bakteri. ve geldiler ellerinden coğrafyayı aldılar, seslerini çıkartmadılar. evlerinden kalkıp valinin önüne kadar yürüyemediler. isyanı olmayan bir insandan, kavgası olmayan bir insandan insan olabilir mi? demokrasi isyanların rejimidir, kavgaların rejimidir. çıkacaksın hakkını isteyeceksin. hak dediğin de, babanın, atanın, allah'ın sana verdiği topraktır. bu toprağa sahip çıkamıyorsun. ormanına, ağacına sahip çıkamıyorsun. annen 50 yaşında ölüyor hesabını soramıyorsun. baban deden böbrek yetmezliğinden 35'inde 40'ında gidiyor, soramıyorsun ... sen bu zekadaysan buradan çıkacak bu zekanın ürettiği siyaset de işte maliye bakanının zekasıdır. bunlar anlaşır..."
sözlerinin başlangıç kısmında; şekere, makarnaya, yarım dilim ekmeğe tamah eden, ülkesine sahip çıkmayan, ülkesi için hesap sormayan, amerikaya karşı diklenmeyen, cariyeleşmiş, köleleşmiş insanlara böcek demektedir ki, az bile demiştir. bu insanların şerefinden bile söz edilemez.