zargana

entry288 galeri
    161.
  1. geceleri kaldırımlarda insanı bekleyen en vahşi şey hayatın kendisidir. ondan daha vahşi birşey varsa; seni köşeye sıkıştıran ve elinde, cebinde, geçmişinde ne varsa almak için sustalısını bileyen hayat ' a kahkahalar atarak yanıt vermektir.

    siyah bir panter gibi parıldarken gecenin keskin bıçakları, kıvranırken bütün baykuşlar yuvalarında, EN ARSIZ DÖVÜŞLERE ALIŞKIN SOKAK KÖPEKLERi KUYRUKLARINI KISTIRIP ŞEHiR ÇÖPLÜĞÜNE YOLLANIRKEN, GECENiN SAHiBi ŞARAPÇILAR, TORBAcılar, kolpanın çocukları ve sakız yerine kaldırım çiğneyen tinerin çocukları üşüyen ruhlarını birbirlerine sarılarak dindirirken; sen hayatın vahşi çocuğu olarak, seni var kılan hayatın ustura keskinliğinden daha keskin olmayacaksan, gece düşmandır artık sana! tenin sabahın güneşine alışık değilse de kemiklerini ısıtacak yegane şey, orhan veli ' ye olduğu kadar sana da bedava olan güneştir. 33 yılda abaküslere sığmayacak kadar boncuklar dizmişsen yüreklere; yine de senden daha vahşi olma çabasındaki hayat; boncuk boncuk gözyaşlarını akıttığın 33 insanın hesabını soruyor sana!

    sen; gecenin, sokakların, dokunduğunda dağılıveren gelinciklerin,, bütün yalnızların, hiç sevilmemişlerin, kimseler farketmeden delirenlerin, küçük bir kıza babalık edemeden serseriliğin heykelinin dibinde can verenlerin, ruhundaki çırpınışları sayfaalra dökenlerin, kalabalık ve mükemmel kahvaltı masalaRININ BUZ GiBi SAMiMiYETSiZLiĞiNDEN TiKSiNENLERiN, GiTMEK LAZIM BURALARDAN DEMEDEN SADECE GiDENLERiN YASINI TUTTUN! ŞiMDi SANA BORÇLU OLAN HAYAT; BORCUNU ELLERiNi OVUŞTURARAK, BIYIK ALTINDAN GÜLEREK ÖDÜYORSA; sana düşen tek şey kalır;

    öldür kendini! daha etin soğumadan , titreyişlerin geçmeden, cenazen yıkanmadan ' ee bu kadar hıza iyi bile yaşadı' yavşaklığındakiler artlarını döner dönmez diril ki; geceleri bir daha huzur bulmasın. sen sıkıştır onları kırık sokak lambalarının altında! onlar titresin korkudan. çaresizliğin, sona geldiğini farketmenin, umutsuzca sonda olduğunu düşünürken hayatta vazgeçmek zorunda kaldıklarının sancısını onlar yaşasın bu defa! ısır hepsini yalvarmalarına aldırmadan! ısır ki kanamak neymiş görsünler! dişlerinle kemiklerini kır ki; birini kırmak neymiş en somut haliyle anlasınlar!

    kulağındaki seslere sus demekten vazgeç artık ! sadece ısır, sadece vur, sadece kır!
    sadece kahkahanın ve kırılanların sesi duyulsun.

    sonra da git sessizce ağla hepsi için! bütün sevdiklerin, iyiliği sadece satırlarda yaşayanlar, anne babalarının hayat diye makineleşmeyi öğrettikleri o çocuklar için ağla; isimlerini tek tek düşünerek, hepsi için ayrı ayrı gözyaşı dökerek ağla!

    17 yaşındayken sana;'' senleyken ya çok korkuyorum ya da hep seninle uyumak istiyorum ; ama senden korkmayı da seviyorum'' diyen o meleğe verdiğin sözü tut;

    benden sadece korkması gerekenler korkmalı!

    sen zargana ' sın. bırak kılçığını başkaları düşünsün!
    5 ...