bazen düşünürsün?bu hayatta neyim var diye,sadece bilgisayarın ve internetinin ve birkaç yüz şarkının olduğu aklına gelir.durursun,siktir edilmişliğin kenara itilmişliğin ne olduğunu hissedersin iliklerine kadar.oturur ağlarsın,ölümü düşlersin kafanı her yastığa koyduğunda,mutlu insanları gördükçe derin bir ah çekersin,ben neden yalnızım diye sorgularsın.cevapsız birçok soru sorarsın kendine.sonra küçük odana gidip hüzünlü şarkılar içinde ağlarsın dertleşecek birkaç kişi ararsın,rehberine aramak için baktığında hiç kimseyi bulamamanın burukluğu sarar benliğini.gene bir hüzün kaplar içini,hüzünlü şarkılar dinlersin,ya da hiç bir his içermeyen parçalar,duygularını hislerini yok etmek istersin bir an,hatta içki içersin köpek gibi sarhoş olursun tüm yaşadıklarını hissettiklerini unutmak için fakat yine başaramazsın bu yalnızlık,siktir edilmişlik itilmişlik hissi bir türlü bırakmaz yakanı üstelik sarhoş oldukça daha da fazla sorarsın kendine daha fazla düşlersin ölümü,daha fazla yalvarırsın allah'a canını alsın diye.msn olmasa napardım diye düşünürsün,seni anlayan tek şeyin şarkılar olduğunun farkına varmışsındır.ne kadar dipte olduğunu görürsün bu dipten kurtulmak için elinden tutacak nafile bekleyişler içine girersin.sonra sadece diğer insanlar için sadece bir organizma bir objeden ibaret olduğunu anlarsın.kendinden başka dostun seni senden başka anlayan seni cansız duvarlardan başka dinleyecek kimsenin olmadığını anlarsın.ailenin annenin ve babanın sana ne kadar değer verdiğini anlarsın her şeyden ziyade seni sadece senden başka düşünenin olmadığını anlarsın bu uzun ve soğuk gecelerde.işte yalnızlık böyledir.