turk halkinin cogunlugunun turbani istemesi

entry36 galeri
    26.
  1. kesinlikle doğru olan önermedir. Türk halkının büyük bir kısmı türbanı istemektedir. Nerden mi bu kanıya vardım? Anlatayım...

    Aslında türban krizi gibi salak bir konuyu tartışmak, bunun üzerine yorum yapmak son derece abesle iştigal olmasına rağmen, bazı bünyelerin ısrarla ve inatla cumhuriyet elden gidiyor nidalarına karşılık bazılarının da kurtuluş savaşındaki başörtülü nenelerden dem vurması ve hak ve özgürlüklerden bahsetmesi üzerine, kendimi bu konuda yorum yapmaya vazifeli sayıyorum. Her ne kadar yazılanlar kimse tarafından iplenmese de, herkes yine inatla bildiğini okusa da, birilerinin sadece susarak üç maymunu oynaması herşeyden önce vatana ihanettir bana göre.

    Şimdi gelelim meseleye. Türk halkının birşeyleri isteyip istemediği aslında çok derin ve uzun bir meseledir.

    Şuncacık ömrümüzde gördüklerimizden, okuduklarımızdan anladığımız kadarıyla türk halkı aslında böyle tartışmaları iplememektedir. Türk halkı aslında hiçbir şeyi iplememektedir.

    Çünkü türk halkı gerek osmanlı imparatorluğu döneminde, gerekse yeni türkiye cumhuriyeti döneminde tamamen çelişkiler içinde bırakılıp, kafası gavur damcığı gibi karmakarışık bir hale getirilmiş, kime neden inanacağını, hangi yönde fikir yürütmesi gerektiğini tam olarak bilemeyen gariban bir halktır.

    imparatorluk döneminde halkın okur yazarlık oranı son derece düşüktü. Gerek eğitim sisteminin dini bir eksene oturtulmuş olması, gerekse kullanılan alfabenin dile uygun olmaması bu oranın düşük kalmasına sebep olmuştur. Okumayan, bilgi sahibi olmayan bir halk yorum da yapamaz, fikir de yürütemez.

    Bilhassa imparatorluğun son döneminde ortaya çıkan ittihat ve terakki dalgası ve türklük kavramını da sallamamıştı bu halk. Çünkü imparatorluk döneminde türklükten ziyade müslümanlık kavramı ön plandaydı. Ancak ittihatçıların dayatmasıyla ortaya çıkan türklük kavramı halkın kafasında ne kadar yer etmiş olabilir ki? Günümüzde dahi, halkın büyük bir kısmı için din ve inanç milliyetten önce gelir. Nenelerinize dedelerinize bir sorunuz, onlar öncelikle elhamdürillah müslümanım diyeceklerdir. Çünkü milliyetçilik yeni bir kavramdır.

    imparatorluk elden giderken de, kurtuluş savaşı yapılırken de, yeni cumhuriyet kurulurken de bu halk ekmeğinin peşindeydi. Ne meşrutiyet kavgaları, ne cihan harbi, ne düşman işgali, ne de yeni bir rejimin kurulması halkın zerre umurunda değildir. Bu maalesef gerçektir.

    Halk her dönemde birilerinin peşine takılmış, kim hangi minderi gösterdiyse onun üstüne oturmuştur. Bunun yegane sebebi de, halkın yıllarca cahil bırakılması ve fikir yürütememesidir. Mustafa Kemal'in bu denli başarılı olmasında halkın bu cehaletinin de önemli bir payı vardır. Ve sürekli olarak ikinci bir mustafa kemal beklenmesinin, bunun yer yer dile getirilmesinin sebebi de aha budur. Birinin peşine takılma güdüsü. Düşünme, sadece uygula.

    Meseleye bu açıdan bakıldığında aslında türban isteme hususu da bir nebze açıklığa kavuşmuş oluyor. Evet türk halkı türbanı istiyor, ama türk halkı bunun sadece ve sadece sıkı sıkıya bağlı olduğu inancın bir gereği olduğunu düşünerek istiyor. Yoksa bunun ardındaki siyasi hesaplar, rejim kavgaları, iktidar mücadelesi halkın zerre ipinde değildir, zaten bunları düşünmez de.

    Çok partili döneme geçildikten sonra, ülkeyi düşman işgalinden kurtaran ve yeni devleti kuran cumhuriyet halk fırkası yerine demokrat partinin tıpkı akp gibi iki seçimde de üstüste gelmesine ne diyeceksiniz? Bakıldığında bu bir nankörlük değil midir? Aslında değildir. Halk sadece inancı doğrultusunda hareket etmiştir.
    6 ...