sadece edebiyat değil aynı zamanda sanat ve bilim için de geçerlidir bu önerme. kavramların üzerine gitmeden, kavramları alaşağı etmeden bir yazar olunmaz. ancak bestseller bir kitap sıçma fabrikası olabilirsiniz.
zamanında öyle kitaplar okudum ki, itirafsa itiraf; çok da az okudum, şimdi hayata olan bakışımı sorgularken aklıma geliyor bir bir cümleler ve üzerlerine düşünebiliyorum. o zaman çocuk masalı gibi gelen hikayeler vardı kafamda.
şimdinin yazarlarına bakıyorum da tematiği artık gına gelmiş ortalık kavramlarına abanmış, yeni bir fikir üretme yoksunluğunun üzerine sanki önceki kitapların kötü birer özeti gibi yazıyorlar.
kitaplar benim hatırladığım dikte etmezdi, şimdi ise "onu yap böyle ol, şunu yap öyle ol." gibi saçma mahalle abisi ağzına sahip.
la hiç mi felsefe okumadınız. hiç mi okuyan bir arkadaşınız anlatmadı size.