türkiyede bahsedilince genellikle namlunun ucuna türk milliyetçileri gelir. tavırları, tez canlılıkları ve sabırsızlıklarıyla dikkat çekerler genellikle. ancak türk milliyetçilerine özellikle o kadar büyük bir baskı söz konusu ki, mevzu esas biz türk milliyetçilerini yerelim derken ermenilerin çıkarlarını kabul edenleri mi ararsın, kürtçülük yapanı mı ararsın, insan hakları hümanizm diye hayal dünyasında gezineni mi ararsın, hepsi var. ayrıca biz türk milliyetçilerini tanımadıkları çok belli. sağda solda birkaç kendini bilmez zibidi ile karşılaştıklarından dolayı komple hepimizi asıyorlar. şimdi ben de saymaya başlicam ancak bu sefer iyiden iyiye sidik yarıştırmaya benzeyecek, gerek yok.
devletin bekası, kutsal saydığımız değerlerin tekrardan sahip çıkılması için (vatan olgusu, bayrak olgusu, şehit olgusu vs.) türk ırkçılığı gereklidir, elzemdir. ayrıca şunu sosyal medyada çok görmüşsünüzdür: "bunu sıkıysa gel x şehrinde yap", "x şehrinde olsan daha burnunun ucunu çıkartamazsın", "türk çocuklarının anneleri oğulları evden çıkarken aman dikkat et oğlum der, kürt analar ise aman kimseye bulaşma der"... uzaaar gider. hiç bir türk'ün, gel bunu böyle böyle denizlide yap, aydında yap, konyada yap dediğini görmemişsinizdir. ama ortamlarda konuşmaya başlayınca türkler o kadar faşisstir ki insan değildir, o kadar ırkçıdır ki bunu yapan insan olamaz. başta kürtçüler diyorlar siz buraya gelirseniz sizi yaşatmayız diye. bunları daha görmemişseniz zaten siz bir süs havuzunda dünyadan yalıtılmış halde yaşıyorsunuz, iyisi mi hiçbir şeye karışmayın.
ırkçılık (türk ırkçılığı) gereklidir, elzemdir. ayrıca kominikler beni hemen asıp kesmeden onlara söyleyelim biz vicdansız değiliz, siz gibi etten kemikten insanız, sadece sizden farklı düşünüyor, olayı farklı bir açıdan görüyoruz. türk ırkı sağolsun.