şeref, itibar laflarını çok rahat kullanıyor bazıları şaşırtıcı biçimde ama olayın asıl bokunu çıkaran melo değil medya ve galatasaray'ın iş bilmez yönetimi...
melo'yu geçtim, dünyanın her yerinde herhangi bir futbolcu kontratının son yılında geleceği açısından daha kazançlı çıkmak için kendi kulübünden iş çıkmıyorsa başka kulüpleri yoklayabilir. allah aşkına bu anormal bir durum mu? sabri "boş kontrata imza attım" edebiyatı yapıyor. o boş kontratı chelsea'ye atsa alacağı para yüz bin euro'yu geçmez, bizden 5 katı fazla alıyor. şimdi bizim alaturka sabri mi samimi, melo mu? başka kulüplerle görüşeceğim dedi, izin verildi, görüştü olmadı... bu kadar basit.
ha diğer mallık da yönetimde... dersin ki, sana şu süreye kadar izin. takım bulamazsan ya gelirsin, ya gelirsin... ama yönetimde belli bi ağırlığı olan insanlar yerine, çeşitli çakallıklarla oralara yerleşmiş vasıfsızlar olduğu için yönetim futbolculara göre düzeni tutturmaya çalışıyor, hamza da arkasında güç olmayınca o da doğaçlama takılıyor.
kısacası, ben bu tabloda en az melo'yu haksız görürüm. yeteneksizliğiyle milyonları götüren türk topçuların yanında melo en samimi adamdır.