bir gazeteci olarak yazı yazma ihtiyacı hissettiğim başlık.
zira bu başlıkta gazeteci hak etmiştir diye bik bik edenleri bir çoğu düne kadar gezi parkından dolayı "polislerin hepsi orospuçocuğudur" diye ortada dolanan mahluklar. şimdi iki terör saldırısı olunca polis hemen canları ciğerleri oldu bunların.
şunu öncelikle belirteyim, kesinlikle gazeteci burada haklıdır demiyorum. linç etmek için ağzında salyalarıyla bekleyenler az öte dursun.
yaşadığım şehirde asayiş muhabirliği yaptığım için her gün polisle iç içeyim. en samimi arkadaşlarımdan bir çoğu da polis zaten. orada o çatışmanın içerisinde polis doğru olanı yapmıştır. ancak şunu da anlamanız gerekiyor ki, gazeteci de bu olayı görüntülemek zorunda. orada yaşananları görüntülediği için zaten o adama maaş veriyorlar. bu vidyoda izlediğiniz durum, bizim neredeyse her gün yaşadığımız bir olay. buradaki gazetecinin bu mesleği yapmayı hak etmeyen haysiyetsiz bir mahlukat olduğunu gösteren ise bu vidyonun yayına verilmiş olması. benim başıma gelmiş olsa bu durum ben çalıştığım kuruma asla göndermezdim bu vidyoyu. herkes işini yapıyor çünkü. polisin görevi orada gazeteciyi uzaklaştırmak, o işini yapıyor. ama gazetecinin görevi de orada olmak. o da işini yapmaya çalışıyor.
vidyodaki trt muhabiriyim diyen arkadaş, bu olayı yaşamış olsa bile. o gece çektiği çatışma görüntülerinden en az 5 dakikalık bir görüntü hazırlayıp bunu servis edebilirdi. ardından ertesi gün de özel harekat şube müdürlüğüne gidip bir çay içebilir, polisle arasındaki husumeti giderebilirdi. en azından iyi bir gazeteci olarak ben bunu yapardım.
bu konunun dışında, bir yazar demiş ki; 'gazetecilerin basın özgürlüğünü namına her yere burnunu dolmaları ve ayak bağı olmaları durumu bir gerçektir. artık birileri gazetecilerin her istediklerini yapamayacağını göstermeli.' biz gazeteciler basın özgürlüğü namına her istediğimizi yapamıyoruz zaten güzel kardeşim. sen klavye başında bik bik böyle konuşurken akşam televizyonu açtığında izleyebileceğin iki gram bişey olsun diye sokaklarda cirit atıyor o adamlar. sen klimalı ofisinde zık zık edip facebook'ta takılırken bu sıcağın altında iki ateş arasında kalıyor o adamlar. önce biraz saygınız olsun.