ilk önce ki lafım ilk entry sahibine. Belki biraz anlar diye yazıyorum bunu.
Birincisi evet insan dinsiz doğar ona dinini veren etmenler vardır. Çevreye uyum sağlama, anne babasını taklit etme.
Bu tip nedenlerle beli yaşlara kadar çevrenin dinine inanırız. Daha sonra ise bu dini beğenmediyse eğer, kişi din değiştirebilir.
Dinsizlik dediğimiz olgu da şudur ki; dini inançsızlık. Herhangi bir dini kendisine uygun görmeme. Ki bu da kişinin yine kendi sorgulama döneminin ürünüdür. Dini inançsızlık; dinlere inanmama ve/veya tanrıya inanmamadır. Bu da kişinin kendi tercihi olacaktır.
Bunun başka hiç kimsenin dini inancıyla ilgisi yoktur. Ve sanılanın aksine "kolay" değil zordur. Siz diyorsunuz ki ibadetten kaçtığı için dinsiz oldu vs. Buna kendiniz bile inanmıyorsunuz.
ibadetten kaçan ve hala dine inanan etrafımızda da milyonlarca insan var ve büyük ihtimalle biri de sizsiniz. Tüm ibadetlerinizi tam yaptığınızı sanıyorsunuz.
O sığınma anları hni bahsettiğiniz anlar var ya, işte biz o anlarda tanrıya değil kendimize güveniyoruz. Tanrıya da güvenmiştik. Ve bu her zaman en iyisidir.
Bilmiyorum her ne kadar toparlayamasam da, anladığınızı umuyorum veya anlamak istememenizi.
Güzel yazamadığım için özür diliyorum.