radyoyla zekanın bir alakası yoktur. olsa olsa hislerin vardır. radyo dinleyen insan hisli insandır. postmodern çağın insanı değildir. sevdiği şarkıya radyoda denk gelmenin mutluluğunu milyon kez tercih eder, sevdiği şarkıyı youtube'dan açmanın verdiği monotonluğa. eski zaman insanıdır biraz. sevmez her şeyin bu kadar kolay yapılabilmesini. bazı şeyler bizim kontrolümüzde bu kadar olmasaydı der, teknolojinin bu kadar gelişmemesi gerektiğini de söyler. yarı şakadır tabi bu ama gerçek tarafı da yok değildir teknolojide normal şartlar altında gelmemiz gereken yeri geçtiğimizi söylemesenin.
çünkü insanoğlu durmuyor. asla vazgeçmiyor. denizleri dolduruyor, yetmiyor dereleri kurutuyor, o da yetmiyor yaylaları fethe girişiyor. fetih evet çünkü fetih sadece devletler arasında olmaz. hatta fetih yerine gasp bile diyebiliriz oradaki insanlara sormadan, hatta onlara rağmen yaylalara saldırmak bu. insanoğlu durmuyor, önce televizyonları inceltti sonra büyüttü. telefonları önce küçülttü şimdi tekrar büyütüyor. hd, full hd, 4k.. yetmiyor. radyo dinleyen insan, insan gibi insandır çünkü insan radyoyu bulup uzak diyarlarla anında haberleşebilmeyi gerçekleştirebildiği zaman durması gerekiyordu. radyo insanı durması gerektiği yerde duran insandır.
unutmadan birçok yaylada trici çekmez ama radyo çeker. youtube'dan değil radyodan dinlersiniz o sevdiğiniz şarkıları.
