"torununun kanında kürt kanı taşımasını" istememesi sebebiyle ırkçı ve faşist;
kadını ya da kendi diliyle kızı, erkeğe alınıp-verilen bir eşya ve cinsel, ulusal namusunun nesnesi olarak görmesi sebebiyle de cinsiyetçi anlayıştır.
Faşizan klişeler, bu anlayışın daim silahlarıdır:
Yukarıdaki örnekte de işlediği üzere, ötekinin* eli yüzü düzgün değildir, öteki kokuyodur, öteki bıyıklıdır, öteki kırodur, öteki hanzodur, öteki... Az biraz toplum bilgisine sahip olan, öteki tanımının esasında kendini tanımlamak, bunu da ötekini kendinden ayırarak yani bölücülük yoluyla yapmak olduğunu bilirler.
Cinsiyetçi yanına dönersek; bir Kürt ya da farklı bir din, ırk ya da mezhepten bir kadını 'almak', tersine kıyasla kabul edilebilir hatta tercih edilebilir bir durumdur. Zira kendi kanı ve dölü ötekinin damarlarına ve rahmine zerk olacak, türünün bekaasını sağlarken ötekinin soyunu da tüketecektir. Erkek ve Türk olarak altına aldığı ötekini inletmek yani cinsel keyfin ötesinde iktidarını acıyle beslemesi de cabası...
hepsinden de ötesi... gönüldür bu, nereye konacağı belli olmaz.