neler yapmadık bu vatan için

entry156 galeri
    105.
  1. Gerim gerim gerilerek, 20-25 yıl süreceği öngörülen çalkantılı bir döneme doğru kaydığımızın işaretlerini, karabasan benzeri haberler de vermekte.
    Tekrar tekrar dipten gelen "etki ve tepki" dalgalanmalarının yarattığı kutuplaşmaları bir yana bırakıp; taze bir cumartesi sabahına, demagojik gümbürtülerle "yoyo" oynayarak başlayalım.
    * * *
    Soru:
    - Türkiye'de de olumsuz etkisini hissettiren Sibirya soğuklarına karşı, milli çıkarlarımızı korumayı nasıl düşünüyorsunuz?
    * * *
    Yanıt:
    - Uluslararası meteoroloji merkezleriyle sürekli görüşüyoruz. Eğer Sibirya soğukları, sınırlarımıza belirli bir mesafede durdurulmazsa, dışa dönük operasyonlar yapmanın hakkımız olacağını söylüyor ve kırmızı çizgilerimizi belirtiyoruz. Bakın açık konuşuyorum. "Milletimizin gücü her sorunun üstesinden gelmeye yeterlidir, muhtaç olduğumuz kuvvet damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur" falan demiyoruz. Sibirya soğukları belirli bir mesafede durdurulmadığı takdirde, biz oralara gidip akaryakıt ve doğalgazla sürekli yanan meşalelerden duvarlar öreceğiz. Böylece ülkemiz de Sibirya soğuklarının olumsuz etkisinden kurtulacak ve eksi 34'ler, artı 34'lere çıkacak.
    * * *
    Soru:
    - Bodrum kıyılarında balık ölüleri yüzüyor. Balık çiftliklerinin ters konuşlandırılması sonucu ölen balıkların sayısı 500 bine çıkmış. Milli çıkarlarımız açısından nasıl bir önlem almayı düşünüyorsunuz?
    * * *
    Yanıt:
    - 500 bin ölü balığı, Londra'ya gönderiyoruz. Biliyorsunuz, Londra'da ölü bir fareyi yeniden dirilttiler. Bizim ölü balıklar da, Londra'da tekrar canlanarak geri gelecek ve Bodrum kıyıları da eski çekiciliğine kavuşacak.
    * * *
    Soru:
    - Çin'le Hindistan'dan çok ucuz arabalar geliyor. Zaten arapsaçına dönmüş olan istanbul trafiği, arapsaçını da aratacağa benziyor; böyle bir durum, milli çıkarlarımıza ne kadar uygun düşecek?
    * * *
    Yanıt:
    - Mimar Le Corbusier'nin, Paris için düşündüğü ütopik projeyi biz istanbul'da uygulayacağız. istanbul'u, 125 kilometrekarelik, 5 bin metre yüksekliğinde 3 yapının içine alacağız. Yapılardan birine, Silivri'den Haliç'e kadar olan bölüm yerleşecek; ikincisine, Galata'dan Karadeniz'e kadar olan bölüm; üçüncüsüne de tüm Anadolu yakası. Yapıların içinde 50 metrekarelik hızlı asansörler olacak. Ayrıca 3 yapı da birbirine 50'şer köprüyle bağlanacak. Havaalanları yapıların damlarına taşınacak. Sadece Adalar'da bahçeli özel evlerle eski tür yaşam kalacak. istanbul bambaşka bir görünüme bürünecek.
    * * *
    Soru:
    - Rüşvet haberleri, her gün artarak zincirleme büyüyor. Milli çıkarlarımız açısından rüşvetle mücadele nasıl olacak?
    * * *
    Yanıt:
    - Rüşvet yasal olacak ve rekabete açılacak. Hangi kamu görevlisi daha az rüşvet alıyorsa, vatandaş onu yeğleyecek. Başvuranı azalan kamu görevlisinin işine son verilecek. Öyle ki, sonunda kamu görevlileri, kendilerine başvurmaları için, vatandaşlara rüşvet vermeye başlayacaklar.
    * * *
    Soru:
    - Uzun süreceği öngörülen çalkantılı bir dönemden söz ediliyor. Milli çıkarlarımız açısından bu dönem nasıl aşılacak?
    * * *
    Yanıt:
    - Mehter Marşı'nı, "çalkala yavrum çalkala" ile değiştireceğiz; kadın-erkek herkes göbek atmaya başlayacak.
    * * *
    Soru:
    - Ölmeye ve öldürmeye odaklanmış gençlerin durumu ne olacak?
    * * *
    Cevap:
    - Dünyada, vatandaşlarının sürekli birbirini öldürdüğü ülkeleri inceliyoruz. Ölme ve öldürme özgürlüğünü rahatça kullanmak isteyen gençleri, oralara göndereceğiz. Öldüklerinde de, cenazelerini kutuplarda dondurup, yanyana heykelleştireceğiz.
    * * *
    Soru:
    - Yargıtay'da 450 bin dosya var; ister istemez zaman aşımına uğruyorlar. Milli çıkarlarımız açısından, sorun nasıl çözümlenecek?
    * * *
    Yanıt:
    - Önüne geleni yargılamasını seven vatandaşlardan, amatör yargıçları sokacağız devreye. Onlar ev konuşmalarından alışık oldukları için, çok çabuk karar verirler kimin haklı, kimin haksız olduğuna.
    * * *
    Soru:
    - Neden son yüzyılda sokak adlarıyla, Türkçe dili bu kadar çok değişti?
    * * *
    Yanıt:
    - Hiç değişmediğimizi iddia edenlerin dili tutulması için. Biz daha da genişletiyoruz değişimleri. Anadilinde okuma-yazma alışkanlığından yoksun gençlerin, yükseköğretimden daha kolay yararlanmaları için; sağır-dilsiz alfabesiyle ders verecek yüksekokullar açıyoruz. El işaretleriyle anlaşmaları çok daha kolay olacak. Zaten "nah" işareti nasıldır, "sıkı mı" işareti nasıldır, "aldın mı babayı" nasıl sorulur işaretle, biliyorlar. Gerisini de çabuk öğrenirler.
    * * *
    Soru:
    - Söyleyeceğiniz başka bir şey var mı?
    * * *
    Yanıt:
    - Var. Biz bize benzeriz. Bize benzemeyeni de benzetiriz.

    cetin altan
    1 ...