o başörtüsü gibi küçük işlerle uğraşmazdı. ama ne türban ne orak-çekiç gibi ideoloji simgelerine de asla müsamaha göstermemiştir. şapkanın konduğu yeri sabunla temizleme bağnazlığına sahip bir halkı bu cehaletten kurtarmış, pozitif ya da negatif simgeselleştirilen herhangi bir objenin insanları sınıflara ayırmaktan başka bir işe yaramayacağını göstermiştir. ayrıca ideolojik simge olduğu taraftarlarınca da kabul edilen bir objenin hala nesi savunulur, bunu da gözden geçirmek gerekir.
kısacası, atatürk sizin görmek istediğiniz gibi bir lider değildir; tersine, bağnazlığa gömülmüş, çağdaşlık karşıtı insanların gözüne gözüne giren, onlarla her karşılaştığı ortamda doğruyla yanlışı kuşku götürmez şekilde ayıklayıp önlerine koyan, çarpıtmalara, saptırmalara kesinlikle prim vermeyen çelik gibi bir önderdir.
en önemlisi, liderlerin ölmediğini, liderlik ettikleri grubun her bireyinde tek tek yaşadığını koyun sürülerinden farkı olmayan bir topluma öğretmesidir.
ya harekete geçmeyip, yalnızca akıbetimizin hayrı için dualar etmekle yetinseydi?*