hikayesi genellikle, "hııımm... demek bir beden küçüküğü yok. giydikçe açılır ama değil mi ?" sözleriyle başlar. "ya ben bugün yemeği biraz fazla kaçırdım zaten." gibi bahanelere sığınılıp kasaya doğru gidilir...
eve gelinir gelinmez ayna önünde bir kaç kere daha denenir. defalarca giyilip çıkarılır. sonra bir kenara atılır. belirli aralıklarla gardrobun bir kenarında insanın gözüne ilişir, ancak her denemede sonuç aynıdır...
işin kötü tarafı, henüz bir kere bile giyilmeyen bu pantolonu atmaya gönül el vermez. en sonunda "ya kaç yıl önce almıştım, artık bana küçük geliyo. sen bunu birilerine ver." diye anneye uzatılır ve bu hüzünlü hikaye burada biter.