Aslı çocukların da gemiden gelenlerin de durumunu biliyor ama şimdi bunu kaldıracak durumda değil kimse. O yüzden şimdilik bir şey açıklamaya niyeti yok. Cemil Aslı’yı dürttü. Bir yandan Alışkın’ı inceliyor, diğer yandan ilkşam’ın resmi karşılarında duruyor. “ilkşam’ın resminin burada ne işi var sence?” diye sordu. Resme iyice yaklaşınca altında Reyat Turhan isminin yazdığını gördü. “Ne oluyor burada ikyâr? Doğru düzgün bir açıklama yap lütfen. ilkşam’ın resminin altında başka bir isim var. Sen adının Aslı olduğunu söylüyorsun.” Aslı: “Sabredin.” dedi. “Herkes sabırlı olsun. Önce şu şifreyi çözmeye çalışalım. Burası kimin noktası?”
Sıkı: “Benim.” dedi. Şifreli kapıya yaklaştı.
“Yedi yüz yirmi ile üç yüz onu toplamazsan, iki yüz dört ile dokuz yüz kırkı toplamazsan, bunları birbirinden çıkarmazsan kaç bulamazsın?”
Yazısını inceledi. “Matematiği iyi olan var mı?” diye sordu. Ötüken: “Benim matematiğim iyidir.” dedi.
- Burada; yedi, yüz ve yirmi rakamlarından oluşabilecek sadece bir tane daha üç haneli sayı var. O da yüz yirmi yedi. Diğer rakamlar da aynı şekilde. Şimdi yüz yirmi yedi ile yüz on üçü topla.
- iki yüz kırk.
- Dört yüz ikiyle de yüz kırk dokuzu topla.
- Beş yüz elli bir.
- ikisinin arasındaki farkı söyler misin.
- Üç yüz on bir sanırım.
- Sanırım yok. iyi hesapla.
- Tamam tamam. Hesabım doğru. Kâğıda yazalım isterseniz.
- Bence yaz. Bir gün daha beklemek istemiyorsan.
- Daha üç saat var zaten.
- Diğer kapıların şifrelerini de buldum ama kabul etmedi.
- Neymiş?
- Daha dört gün var. Zamanı gelince birlikte gireriz. Sanırım o kapı kime aitse o girmeli şifreyi.
- Evet ama siz bunu nereden biliyorsunuz?
- Bunu da açıklayacağım. Şimdi diğer kapıları açmalıyız. Nasıl açıyorsunuz kapıları?
- Kazarak.
- Nasıl yani? Tırnaklarınızla mı kazıyorsunuz?
- Hayır canım. Elimizde ne varsa onunla. Birimiz orakla, birimiz çubukla.
- Sakın! Zarar vereceksiniz aletlerinize. Onlar çok önemli. Hâlâ anlamadınız mı?
- Neyi?
- Of! Bunu nasıl anlamazsınız. Bu kafayla o kapıları nasıl açtınız oğlum!
Cemil Aslı’nın yanına geldi tekrar. Alışkın’ın tıpa tıp kendi çocukluğu olması ayrıca kafasını karıştırmış durumda. ilkşam’ı bir kez daha sordu. Aslı bir cevap vermedi, geçiştirdi. Şimdi daha önemli işleri olduğunu söyledi. Alışkın’ın kapısına gittiler hep beraber. Kapıyı açıp içeri girdiklerinde bu sefer Cemil’in portresini gördüler. Cemil kendi fotoğrafının altında Babur Sevinçli ismini görünce çıldırdı. Aslı’nın üzerine gitti ama bir sonuç vermedi bu. Şimdiki şifre biraz daha karışık.