kitaplarını okumamış kalabalık bir güruhun aldığı nobel ödülünü sırf düşüncelerine, söylemlerine bağlayarak haksızlık ettiğini düşündüğüm yazardır kendileri. bu da eleştirmeyi, düşünmeyi nasıl da bilmediğimizin kanıtıdır efendim. sen tutup bu adamın bir tanecik bile kitabını okumayacaksın sonra hakkında ahkam keseceksin. sen, o adam nasıl emek vererek yazmış, hayatını, zamanını harcamış görmeyeceksin, görmezden geleceksin sonra da bu ödül sırf şu nedenden ötürü verilmiştir diyeceksin. yazık.
millet olarak en büyük eksikliklerimizden biri bu, biri de eleştiriye karşı, düşünceye bir türlü açık olamayışımız. ne çok korkuyoruz 'düşünce'den; aman çıkıp birisi genelin kanaatine aykırı bir şey ortaya atmayagörsün, bir şey yaşamayagörsün, hooopp hemen yargılıyıveriyoruz. neden, çünkü bize farklılıklar kötü olarak öğretildi bugüne değin. çünkü, sizden, bizden olmayan kötüdür dendi. çoğunlukta ayrıksı olan tehlikelidir dendi.
şimdi kalkmış bir yazarın aldığı ödülü tartışıyoruz. ama tartıştığımız nokta yazarlığının bunu, bu ödülü hak edip etmediği değil de, ödülün ona hangi saiklerle verildiği.
şahsi kanaatim bir yazar olarak orhan pamukun bu ödülü hak ettiği yönündedir efendim. belki tümünü okumadım kitaplarının; ama sadece tek bir kitabıyla bile bu ödülü almaya hak kazanabilirdi benim gözümde: kara kitap
eğer hiç okumadıysanız orhan pamuk ve şaibeliyse bu ödül gözünüzde önce bu kitabı okuyun sonra bir daha karar verin derim ben, naçizane, bir öneri olarak.
edit: epi tpou birkaç entry girebilmek nasip olmuşken henüz bu kadar sık kötü oylanabileceğini düşünmemiştim bu entrynin. hani tahmin ediyordum diyelim de yine de hayalkırıklığı yarattı bende bu durum. ne yapayım canım ben başka şey demek istemiştim siz başka şey anladınız zannımca, neyse sağlık olsun gene de.*