piyasalarda ikinci bir sabri sarıoğlu krizi yaratmış ünlü sunucu.
4.8 milyon lira yıllık ücretiyle kafaları karıştıran sabri'den sonra aylık 1 milyon 100 bin lira maaşıyla şimdi de esra erol gündemde. üstelik programın yapımcılığını eşi ali özbir üstlenmiş, ona da aylık 1 milyon 100 bin lira ödenecek. etti mi sana 2 milyon 200 bin. oh suyundanda koy. yalnız bu ali özbir yapımcılık ne alaka amk. biz bu adamı kürt idrisin oğlu olarak tanıdık yani mafya. yapımcılık nereden çıktı lan? anlaşılan paranın açmayacağı delik şeyy kapı yok. neyse..
asıl konu şu ki, bu paralar bu vasıfsız meslek gruplarında nasılda bu kadar kolayca kazanılabilir? bu paralar kimlerin? nasıl böyle sorumsuzca çarçur edilebilir? doğrusu merak ediyorum. her iki sözüm ona meslek grubunda da dikkat çekici bir benzerlik var aslında. işte birisi futbol maçı, diğeri formatı daha farklı bir izdivaç programı. yani her iki formatta görsellik içeriyor. değeri ve konumu için en gerçekçi ölçü izlenirliliği elbette. şimdi futbol biraz bunun dışında diyenler olacaktır, fakat öyle değil. neticede futbolda statta ve evde izlendiği kadar gelişim kaydedip, kazanımlarda bu ölçü doğrultusunda belirginleşiyor. haliyle büyük seyirci kitlelerini yakalayabildikleri içinde ücretleri ülke standartlarının çok üstünde sıçramalar yapıyor. yayın grupları medya kuruluşlarıda bu gerçeğin farkında tabi. kalkıp bir belgesel dizi için milyon lira ödeyeceğine izdivaç programına aylık 2 milyon lira bir bütçe ayırabiliyor haklılar da. ne diyelim hayırlı işler.
not: gözümüz yok dersem yalan olur.
yalan konuşmayı sevmem
o yüzden gözüm var amk.
hakkım varsa hakkımıda helal etmiyorum.
