şimdi ben bu yazıyı yazarken sen yatağında mışıl mışıl uyuyorsun. sana sarılıp seninle uyumak vardı diyorum bende, seni öperek uyandırmak vardı, içime sokarcasına sarılmak vardı, kalbimin en dibine hatta. hep bir şey söylemek istedim sana bir türlü fırsat olmadı. biliyosun bizim ilişkimiz mesafeli bi ilişki. herkesin 'amaaan bırak ya öyle ilişki olur mu' dediği ilişkiden. her şeye rağmen herkesin sevdiğinden daha çok seviyorum seni orası ayrı sevgilim. heh diyeceğim şeye gelelim. hatırlıyor musun sen kulağını yeni deldirmiştin bende merak etmiştim fotoğraf atmıştın sende bana. ama sadece kulağını çekmiştin bi de sakalların falan çıkmış. ben en çok senin sakallarındaki beyazlara dokunmak istedim. sakllarındaki beyazı bile çok seviyorum adam. şimdi sen uyuyosun, hep benden önce uykuya dalıyosun, olsun aşkım seni izlediğimi falan düşün. ama benden erken kalkıyosun. ben uyurken bu yazdığım yazıyı okuyacaksın ve muhtemelen güleceksin bana. saçma gelmeyecek yazdıklarım ama gülümsetecek seni, biliyorum. seni seviyorum sakallarına kır düşmüş adam.