biraz sancılı bi şekilde farkına vardığım samimiyet işareti (yok lan, sancılı derken, o manada değil)
lisenin başında peder beni yurda yerleştirip arkasına dönüp bakmadan eve dönerken, yurtta banyo saatiydi. ve yurt koridorları lara plajı gibiydi; bir tek farkla tabii. ful yarı çıplak herif! mavi slip donuyla koşa koşa banyoya ineni mi ararsın, yatakhanede havluyla taşaklarını yelleyeni mi ararsın... pederin peşinden koşasım geldi ama döver diye tırstığımdan yapamadım.
o günkü ilk şoku atlattım çok şükür. ama gün gelecek benim de banyo yapmam gerekecekti. ve burası yatılı okul oduğundan, birbirinin sırtını keseleyen mi ararsın, hep beraber porno dergi okuyanlar mı ararsın... ilk hafta yapmadım banyo manyo. ikinci hafta da yapmadım, üçüncü hafta da. inanmayan varsa o zamanki sınıf arkadaşlarıma sorsun!
o anda anladım ki, samimiyet-çıplaklık bağlantısı kadar, çıplaklık-samimiyet bağlantısı da önemli. şöyle ki, samimi olduğun için çıplak gezdiğin gibi; çıplak gezdiğin için samimi olma durumu da var. koridorda banyo havlusunu bele sarıp ceylan gibi sekerek banyoya koşunca daha bi rahat hissediyorsun kendini. anlatamadım mı? neyse boş verin...
üçüncü haftanın sonunda cesaretimi toplayıp banyoya indim. kafamda şu var: nasıl olsa kabin şeklindedir; içeride soyunur banyomu yapar, giyinir çıkarım. ama öyle değilmiş işte! banyoda kabin mabin yokmuş; hamam şeklindeymiş! acayip bi korku filminin içinde gibiydim. abartıyor muyum? bence hayır!
oturdum bi musluğun yanına, soyunmaya başladım. nasıl pis bi vakitte gelmişsem, içerisi hep son sınıf dolu! ben böyle tüysüz müysüz.. neyse fazla özele girmeyelim... gözü karartıp başladım kafama su dökmeye. ama gözümü kapatmıyorum; ne olur ne olmaz aga! derken, aynı sınıfta olduğumuz pek de samimiyet kuramadığımız bi çocuk elinde keseyle tepeme dikildi. sırtını keselememi istiyordu! burayı da anlatmayayım daha fazla...
zamanla yurt ahalisiyle samimiyet ilerledi. tek lif tek sabun tek maşrapa kullanmaya filan başladık. banyoda birbirimizin havlusunu indirme olaylarına da girdik. ama çok zorlu bi süreçti.