demek ki neymiş? erkeğe karısını dövme hakkı vermesi allah'ın kadınlara bir ikramıymış!.. eh, ikramı geri çevirmek olmaz!.. hele ki bu kadar yüksekten geliyorsa...
bu arada hocaefendinin atladığı bir hususa da dikkat çekmek isterim:
allah'u teala zü'l celal hazretleri, erkeklere karılarını lazım geldiğinde dövmeleri için ruhsat vermemiş, bunu farz kılmıştır. inanmayan nur 34'e baksın:
ayetten ne anlıyoruz? eğer bir kadın dik başlılık ederse, eşi önce uyarmalı, olmadı yatağını ayırmalı, olmadı dövmelidir.
dikkat buyurursanız "uyarabilirsiniz", "yatağınız ayırabilirsiniz", "dövebilirsiniz" denmiyor. "uyarın", "yatağınızı ayırın" ve de "dövün" deniliyor.
velhasıl ilgili ayette erkeklere tanınan bu haklar, isteyen müminin uyacağı, istemeyenin uymayacağı ruhsatlar niteliğinde değil, evli her erkeğin uyması icap eden farz niteliğindedir. yani müslüman erkeklere kazak erkekler olmaları farz kılınmıştır.
tabi kadınlara eşi benzeri görülmemiş, çağımızda bile aşılamamış haklar verdiğine hiç şüphemiz olmayan yüce dinimiz bu noktada kadınlara bir haksızlık yapmış değildir. bazı cahillere ters gelen söz konusu farz, hocaefendi hazretlerinin de işaret buyurduğu gibi, kadınlar için allah'ın bir ikramıdır.