Müslüman olmak,kelime manası itibariyle teslim olmak(silm)anlamını taşıdığına göre,Allah'a teslim olan birinin ateist olarak adlandırılması,-velev ki Müslümanlığının gereklerini yerine getirmeye- ciddi bir kavram kargaşasının ürünüdür.Zira ateist olmak,Allah'ın varlığına inanmamak demektir,lakin Müslüman bir kişi için bu sözkonusu değildir,Müslüman zaten imani sıkıntıyı aşan kişidir.
Müslüman olup da gereklerini yerine getirmemek ise kişiyi ateist yapmaz,dinden de çıkarmaz,günahkar yapar lakin.Örneğin günde 5 kez kılınması emredilen namazın terki demek,Hz.Peygamber S.A.V.'in ifade ettiği "Namaz dinin direğidir"cümlesiyle birlikte okununca,direksiz birşeyin ayakta durmasının da imkansızlığı düşünülünce anlam kazanıyor.
Müslüman olduğunu söyleyen birinin islami hükümlere uyma noktasında zaafının olması büyük bir ekisikliktir,üstelik Allah C.C. "Kim zerre miktarı hayır işlerse onun karşılığını görür,kim zerre miktarı şer işlerse onun karşılığını görür"buyurmaktadır.Bu da,yerine getirilmeyen her farz ibadetinin,örneğin kılınmayan her namazın ahirette bizden hesap sorulmasına sebep olacağı,düşünülmesi ve ibret alınması gereken bir durumdur.Ama bu durum,Müslüman bir kişiyi dinden çıkarmaz,ama günahkar yapar,günah ise pekiştikçe,üstüste bindikçe kazınması ve yıkılması zor bir durum haline gelir,ibadetleri zorlaştırır,insanı islami bir fikir yapısı üretmekten alıkoyar.
Ama bir Müslümanın ateist olma durumu gibi kritik bir meseleyi konuşurken,kavramları yerli yerine oturmakta fayda var.