karl marx

entry1014 galeri
    752.
  1. her malın değerinin o malı üretenin harcadığı emek kadar oluşacağı kabul görmüş olmasına rağmen, emeğin değeri sermayedar tarafından gasp edilmekte ve hakkı kadar kendisine verilmemektedir. üretim sonucun elde edilen kârdan emek sahibinin de hakkı bulunmaktadır. ancak emeğe, klasiklerin de öngördüğü üzere sadece geçimini sağlayabilecek bir miktar verilmekte ve geri kalanı sermayedarın kârını oluşturmaktadır. verilmeyen bu miktar ‘artık değer’ olarak isimlendirilmiştir(tarihi tıkanma ve proletarya teorileri) (elster, 2004).

    malın değeri müşteriye göre belirlenir. emek veren insan gibi yaşayabilecek kadar, üretici de daha fazla üretip gerekirse ihracat yapabilecek kadar kazanmalıdır. ülkelerin birbirleriyle rekabetinin getirdiği zorunluluk budur. velhasıl ülkenin ihracat yapması uzun vadede ülkeye bolluk getirecek bir olaydır. çalışan çalışamayacak duruma gelirse yaşamını sürdürebilmesi için devletten yardım almalıdır. çünkü devletin kendisine maddi borcu olmasa bile vefa borcu vardır. verilmeyen bu miktar 'değere değer katmak' olarak isimlendirimiştir (uydurdum ama tuttu) (bizzat ben, 2015).
    0 ...