--spoiler--
BiLiNMEYEN YÖNLERiYLE OSMAN
PAMUKOĞLU
Biraz ezber bozmak istiyorum. Sizin ne
siyasetçi ne asker yönünüzü konuşalım.
Bugün yazar olarak Osman Pamukoğlu
nasıl biridir, onu anlamak istiyorum. Nereden başlayalım.
Benim yazar tarafım hep atlanıyor. 12
kitap yazdım. Kemik okuyucu sayım 36
bin. Hatta rahmetli ilhan Selçuk
köşesinde benim için, ‘Osman
Pamukoğlu’nun kitapları edebiyatın bütün türlerine posta koyar’ yazmıştı.
Bazı yıllarda 3 kitap yazdım. Korsanları
ile birlikte bir milyon satıldı. Bunlar
atlandı hep ‘savaşçı’ diye anılıyorum.
Kitaplarınız genelde askerlikle, savaşla
ilgili, kurgu romanlar bile savaş konulu. Bir de kişisel gelişime yakın bir kitabınız
var. Adı da ‘Akıllı ol!’ yani öyle bir isim
ki, sanki akıllı olmazsak Osman Bey bize
kızacakmış gibi…
ilk kez bir yayınevi kitabımın adını
koydu, diğerlerinin adını hep ben koydum. Ama o kitabın içeriği
muhteşemdir. Örneğin ‘Angut’ diye bir
kitabım var. Orada da herkes sanıyor ki
sadece kuşları yazdım. içinde pek çok
şey var oysa ki.
Kuşlara da ayrıca bir merakınız olduğunu biliyorum. Dünyadaki bütün
kuş türlerini bilir misiniz?
Bilirim.
Şuraya bir kuş gelse hemen tanır
mısınız?
Hepsini bilirim, dişi mi erkek mi, yetişkin mi yavru mu… Hepsini bilirim.
Belgesel çok izliyorsunuz o zaman.
Ben zaten onların içinde yetiştim.
Belgeselin kendisi benim diyorsunuz.
(Gülüyor)Bakın, dünyada varlığı tespit
edilen 25 bin çeşit kuş vardır. Maalesef bunları 12 binlere indirdi, insanoğlunun
tahribatı... Bende hepsinin orijinal
resimleri, özgeçmişleri var. Hepsinin
orijinal sesleri var. Hepsi bende kayıtlı.
Örneğin Nijerya’da yaşayan cins kuşun
bile bende her türlü bilgisi vardır. Başka hayvanlara merakınız var mı?
Köpekler. Dünyada 328 çeşit, orijinal tür
kopek var. Sonradan çiftleştirilerek elde
edilen türler hariç.
Besliyor musunuz herhangi bir hayvan?
Çocukluğumdan siyasi hayatım başlayana kadar besledim.
iki dakikada bir sürü sayısal veri
söylediniz. Sizin kütüphaneniz nasıl
peki?
iki ayrı kütüphanem var. Biri Sinop’ta
biri Ankara’da Atatürk’ü anlamak için, onun okuduğu kitapları okudum. 4435
kitap. Bunlar 26 cilt halinde. Atatürk’ün
yanlara aldığı notlar var, altı çizili yerler
var.
Bunları hangi ara okuyorsunuz?
Ben uykuya, yemeye içmeye hiç düşkün değilim. Birkaç saat uyku bana yetiyor.
Uyumak yerine kitap okuyorum. Hiç
boşa zaman harcamam, gece hayatım
yok. Bir yere gidelim oynayalım, bunları
yapmam. Kafeye gidelim, meyhaneye
gidelim, bunları yapmam. Hızlı okuma tekniği mi kullanıyorsunuz?
Evet, bu sayede gecede iki, üç kitap
okuyabiliyorum.
KADIN TÜRÜNÜ PEK TANIMIYORUM...
Kitaplarınıza geri dönersek… Bir aşk
romanı yazar mıydınız? istersem yazarım.
istiyor musunuz peki?
(Gülüyor) Onu biraz yaşamak da lazım.
Yani çevremden duyduğum hikayeleri,
anıları dinleyerek yazarım. Kadın türünü
çok tanıdığım söylenemez. Evli misiniz?
Evliyim, eşim ilkokul öğretmeni.
Peki bir karşı cins olarak eşinizi tam
olarak tanıdığınızı düşünüyor musunuz?
Eşimi çok iyi tanırım. Ama roman
yazabilmek için karşı türü çok iyi bilmek lazım, onun duygularını… Ben Kuleli
Askeri Lise’ye gittiğimde 11
yaşımdaydım. Oradan beri hep
askeriyedeyim. Ama siz anlatın ben
dinlerim, sizin romanınızı yazarım. Sizin
anlattıklarınızı beslerim, büyütürüm. Ama tabii kendi yaşaması daha
inandırıcı olur insanın. Ben yazsam ne
kadar doğal olabilir şimdi? Benim
inanmam lazım önce.
Eğlence anlayışınız nedir?
Doğa. Benim bağlı olduğum şey doğa ve özgürlük. Araziye ve deniz kıyılarına
giderim. Öyle, insanlara çok bağlanma
gibi bir durumum olmaz. Bağlanma acı
getirir.
DAMAT ADAYLARINDA TEK KRiTERiM
ATATÜRK'TÜ... Gelelim kimselerin bilmediği aile
hayatınıza…
Eşim benim ilkokul arkadaşım.
ilk aşkınız diyebilir miyiz?
Aşk anlamında değil, çok iyi ve düzgün
bir insan. Çocuğunuz var mı?
iki kızım var. Biri psikolojik danışman,
diğeri diş hekimi. Beni erkek çocuk
düşkünü zannederler ama hiç ilgisi yok.
Kadın erkek ayrımını da hiç anlamam.
Kadın da erkek de eşittir. Kızlarınızla ilişkiniz nasıl?
Ben dışarıdan çok sert görünüyorum
ama inanın kızlarımın hiçbir şeyine
karışmadım. Evlenirken de karışmadım.
Bana sormayın derim. Asla ve asla şunu
yap bunu yapma demem. Ben özgürlük düşkünüyüm. 'Baba bir aday var'
dediklerinde. Siz kendiniz karar verin
dedim. Ama tek bir kriterim vardı,
damat adayı benim karşıma gelip de
Atatürk hakkında ileri geri konuşursa,
kızlarım da bilir ki, kapının önüne koyarım. Cumhuriyet için bu önemli.
Peki, diyelim ki damat adayı geldi ve
'ben anti militaristim, askerliğimi
bedelli yaptım ya da yapacağım, kim
çekecek askerliği' dedi. Tepkiniz ne
olur? (Gülüyor) Bu biraz fantastik bir konu
aslında. Ama derdim ki, önce bu hafta
sonu ben seninle bir Erciyes Dağı’na
tırmanayım. Beni geçersen benim
damat adayım olursun. Ama
geçemezsen, nefessizlikten yolda kalırsan ben de seni alıp sırtımda
taşımam. Kararını ver, o zaman kızıma
talip ol. Bu kriterden geçerse bedelli
askerlik yapabilir.
Damatlarınız ne iş yapıyor peki?
Biri askeri pilot, diğeri bilgisayar yüksek mühendisi.
Peki sizin hayat çizginizin çok dışında bir
meslekleri olsaydı kızlarınızın… Mesela
kızınız gelip ‘ baba ben rock yıldızı
olmak istiyorum’ deseydi tepkiniz ne
olurdu? Olmaz, doğa gereği olmaz. Armut
dibine düşer. Onlar böyle piştiler,
serçeden karga yapmaya benzer.
Doğaya aykırı, yuvaları belli…
Evde eşinizin mi sözü geçer sizin mi?
Ben ev işlerine, mali işlere hiç karışmam. Yardım eder misiniz eşinize evde?
Hiç beceremem. Zaten zamanım da yok.
Ben çay demlemeyi bile emekli olduktan
sonra öğrendim. Meraklı da değilim.
Hep böyle takım elbiseli mi gezersiniz?
Ben genelde zaten spor giyinirim. Partinin genel merkezine bile öyle
giderim. Bugün toplantım olduğu için
böyle giyindim.
Asker olmasaydınız ne olurdunuz?
Ben özgürlüğe ve doğaya çok
düşkünüm. Özgür olabileceğim, özgür düşünüp özgür çalışabileceğim bir iş
olurdu.
Doğa fotoğrafçısı olur muydunuz
mesela?
Fotoğraf çekmektense o karenin içinde
olmayı isterim. Sahiller, ormanlar… Küçükken elimde tüfek ormanlarda
yatardım. Hatta beni askeri liseye
gitmeye teşvik eden teyzem bana hep
‘sen hiç korkmayı öğrenemedin gitti’
der. Ben de ‘teyze ormanlardan değil
şehirlerden kork’ derim ona hep. Ne tür müzik dinlersiniz?
Her türlü müziği dinlerim.
Mesela Sibel Can dinler misiniz?
Hayır, dinlemem.
Neden?
Türküleri tercih ederim. Türkülerin bir hikayesi olur.
Arabanızda hangi CD var şu anda?
Frank Sinatra.
Televizyon izler misiniz?
Hayır.
Hiç mi? Hiç.
Kıvanç Tatlıtuğ’u falan tanımıyorsunuz o
zaman öyle mi?
Hayır, tanımıyorum, ilgilenmiyorum.
Çılgın mısınız? Mesela kalabalık bir
restoranda eşinize ilanı aşk yapar mısınız?
Hayır. Sadece savaş stratejisi olarak
çılgınlık yaparım. Beklenmedik bir
hamle yaparım. Bence en büyük çılgınlık
budur. Yoksa ilanı aşk etmek falan
bence çok boş işler. Kime ne yararı var? Şaşırsa ne olacak, şaşırmasa? Bunlar
fantastik şeyler.
Eşinizi nasıl şaşırtırsınız peki?
Beklemediği bir şey alırım, mutlu olur.
Elalemin içinde öyle şeyler yapmam.
Kur’an’da da yazar bu. Siz dünyayı bir eğlence olarak görürsünüz der.
Kur’an okur musunuz?
Kur’an, Zebur, Tevrat, dört ayrı incil.
Hepsini okudum. En son 3 ay önce
tekrar okudum.
Her okuduğunuzda yeni bir şey alır mısınız kendinize?
Hepsinin çakışan şeyleri var zaten. Alırım
elbette.
Kur’an size ilham verir mi?
Zaten ben de aynı şekilde düşünüyorum.
Dünya hayatının zevklerine aldanmamak lazım.
Güzel kadın kimdir size gore?
Dış görünüş, güzellik geçici ve
aldatıcıdır. Önemli olan insanın
kişiliğidir. Benim eşim mesela yıllardır
tüm zorlu çalışma koşullarıma katlanmış biri.
En güzel kadın karınız mı bu durumda?
Çok iyi ve düzgün biri.
--spoiler--
