bir kere düştüğüm hata. gelmiş geçmiş en kral pc oyunları sıralamasında heroes 3 ile birlikte zirvede yer alan cm 2000-2001'de her tadı tattıktan, her ülkede başarıdan başarıya koştuktan sonra, 'ulan ben var ya iskandinavya'dan bile şampiyonlar ligi şampiyonu çıkartırım.. efsane olacağım lan avrupa futbolunda.'' şeklinde bir gaz neticesinde bir hevesle açtım isveç'i aldım göteborg'u..
almaz olaydım..
alışmışım tabi en az 10-15 m euroluk bütçelere. 70 k'yı görünce (ki bugünkü kurdan 80-90 bin amerikan döları eder) ilk darbeyi yedim.. ama yılmadım ''ne varsa gençlerde var, ben bu yola baş koydum.'' dedim..
onu da demez olaydım..
oyunun müdavimleri bilirler en garanti transferler isveç, norveç liglerinden yapılır. çünkü bu liglerdeki takımların nerdeyse her iyi oyuncusunun kontratında minimum release fee cause vardır. yani türkçe meali minimum serbest kalma tutarı.. ve genelde bu tutar en kral oyuncu için bile 125 k falandır, sembolik düzeydedir (tabii ki şu an anlıyorum ki o para göteborg'un bütçesinin 2 katıymış, büyük paraymış). e ben yaparken iyi tabii ki madalyonun diğer yüzü hiç aklıma gelmemişti. ulan takımı bir aldım 10 gün içinde sahaya çıkartacak adamım kalmadı. boşalttılar kadromu. en güvendiğim oyuncuyu 5 kilo patates fiyatına takımlar el koyuyor. bari genç takımdan adam çıkartayım diyorum adam bir gol atıyor direk 5 k ya chelsea'ya gidiyor. parasızlıktan yeni kontrat da öneremiyorum. hadi 5 k'ya 10 k'ya satıyorum bari transfer bütçem artsın, hayır! takımın nasıl bir mali yapısı varsa ben adam sattıkça bütçem daha düşüyor en son 0'ı gördüm, ''başlarım böyle aşkın ızdırabına lan.'' dedim kapadım oyunu savesiz. borussia m'gladbach'ı hilesiz 2 senede şampiyonlar ligi şampiyonu yapan ben artistliğimin cezasını bozgunla ödedim, yenilgiyi kabul ettim. allah gerçek hayatta göteborg'un, aık'nın falan teknik direktörlüğünü yapan adamlara sabır versin diyorum burdan. ömrümden ömür gitti lan.