sözlük yazarlarının hikayeleri

entry39 galeri
    2.
  1. Öğretmen kızgındı içeri bir hışımla girdi. Günaydın arkadaşlar. Sağol selamından sonra, ödevleri açın kontrol edeceğim dedi. Ali hemen söz aldı.

    -Hocam ödevi daha dün verdiniz. Onlarca sayfa ödevi yetiştirmemiz çok zor, diye çıkıştı.

    -Yılların verdiği bıkkın çehresiyle yaşlı öğretmen haykırdı. Dün gece beşik salladın herhalde. Ben bunların hepsini size öğrettim, sadece biraz uğraşmak gerekliydi. Ali senin ödevine özellikle bakacağım.

    Öğretmen yılların verdiği yorgun sesle kaşlarını çattı ve;
    -Açın bakalım defterleri artı eksi koyacağım. Bunlar performans notu olarak değerlendirecek!

    Ali yine heyecanlı bir şekilde söz almadan atıldı.

    -Hocam benim geçen dönem yapmadığım ödev yoktu, fakat siz yinede yazılıda ne aldıysam onu verdiniz. Arkadaşım ise 2 ödevini yapmamıştı fakat ona 100 verdiniz. Yoksa yazılılara paralel mi veriyorsunuz diye çıkıştı.

    Hoca bu çıkışı hiç beklemiyordu. Ali'nin böyle çıkış yaptığı hiç görülmemişti. Fakat dediğine aldırmadan:

    -Sana kim söz hakkı verdi? Sen beni adaletsizlikle mi yoksa yalancılıkla mı suçluyorsun. istersem ben gelir ders anlatmadan, ödev vermeden oturur giderim, devlette ay sonu maaşımı tıkırt diye öder.

    Sınıfta bir sessizlik havası oluştu. Artık bu saatten sonra zaten kimse konuşamazdı. Her kim konuşursa kabak onun başına patlayacaktı. Ali bugün eksi almaya niyetliydi. Öğretmenin o uzun nutku bitmeden hemen atıldı.
    -Peki hocam sizin vicdanınız bu parayı yerken rahat edecek mi?

    Hoca bu sözün ardından buz gibi kesildi. Birden soğuk soğuk terler döktü. Uzun yıllık öğretmenlik kariyerinde ilk defa bir öğrencisiyle bu kadar tartışma ortamına girdi. Birden aklına onu azarlamak yerine disipline götürmeyi düşündü fakat dediği gibi Ali ödevlerini hep yapan, terbiyeli ve kendi halinde bir çocuktu. Fakat bu çıkışı affedilemezdi hokkalı bir cezayı hakkettiğini düşündü. Önce ödevine bakacaktı -zaten bu çıkışından ödev yapmadığı belliydi.- Daha sonra eksik ise disipline gidecek en azından bir kınama cezası ona asla bir öğretmene karşı gelmemeyi öğretecekti. Artık eskisi gibi olmayan fakat elinden geldiği kadar hızla Ali'ye yöneldi.

    Alaycı bir sesle:

    -Ali Efendi aç bakalım ödevini dedi.

    Öğretmen sayfalarca ödevi kontrol etti. Hepsi tamdı ve şaşırdı. Fakat bu terbiyesizliğinin bir cezası olmalıydı. Birden aklında şimşekler çaktı.

    -Çabuk yarın velin gelsin.

    -Gelemezler.

    -Nedenmiş bakalım?

    -Çünkü babam hastanede annemde ona bakıyor.

    Öğretmen bunu duyunca buz kesildi. Bugün metroyla gelirken gazetede bir taşeron işçinin az maaşla geçinemeyip korsan taksicilik yaptığını ve trafik kazası geçirdiğini görmüştü. Gazetenin altında işçilere çok yüklenildiğini, çok fazla mesai verildiğini ve çok az maaş verildiğini okumuştu. Bu kişi Ali'nin soyadı ile aynıydı. Aynı semtte oturuyordu. Ama bunun kötü bir tesadüf olduğunu düşünmüştü. Nereden bilebilirdi ki? Ali'nin neden böyle yaptığını şimdi biraz anlamış, fakat okula neden geldiğini anlamamıştı.

    Utanarak;
    Peki bugün okula neden geldin?

    -Ödev vermiştiniz.
    0 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük