"Eleştirmek" ve "saldırmak".Bu iki kavramın ne olduğunu bilmezsek birçok açıdan sorun yaşarız.Burda anlatılmak istenen bir çeşit karalama siyasetidir.Karşındakini yıpratmak için yapılan ucuz siyaset.Tabi bunu hiçbir şekilde kabul edemeyiz.
Aslında bu saldırıların nedeni muhalefet yapmanın yalnızca "olumsuz eleştiri" değil aksine "olumlu eleştiriler ve öneriler" olduğunu anlamamaktan kaynaklanıyor.
Birileri çıkıp demokratik yolla yani seçimle işbaşına gelmiş bir hükümeti karalamaya kalkıp bir de aşağı çekmek için binbir yolu denerse yine başarısız olacaktır.Hele bir de "darbe çığırtkanlığı yapıp demokratım diyorsa yazıklar olsun.
Burada eleştiri yapmak herkesin hakkı ancak bu eleştirinin dozu "hakaret" ve "çirkin iftiralara" gelirse buna resmen saldırı denir.
Bu bakımdan bazılarının ağzında sakız olan laiklik kavramı malesef ciddiyeti bir hayli yitirdi.Çünkü Türkiye'de "laiklik" kavramı üzerinden siyaset yapanlar son seçimde büyük bir hezimete uğradılar.Çünkü laiklik elden gidiyor nidaları halkın canını fazla sıktığı gibi Türkiye'deki laiklik anlayışının dini yasaklayana hükümleri kusura bakmayın ancak insanlarda anti-laik bir tepki doğuruyor.Çünkü laiklik türkiye'de yanlış uygulanıyor.
Bu şu demek,laikliği bahane edip din üzerine baskı kuranlar kendi kazdıkları kuyuya düşüyorlar.
Bu yüzden herkesin sağduyulu olmasını ve birbiriyle savaşırcasına siyaset yapmaması dilerim.
