babanın ölmesi

entry1127 galeri
    733.
  1. yıl 1998, ben daha 16 yaşındayım babam gibi sevdiğim dedemi kaybedeli 3 ay olmuş içim yanık daha bunun üzüntüsünü atlatamamışım bir taraftanda hayat devam ediyor lise son sınıftayım o zamanlar dersler yoğun çalışmak zorundayım. neyse arkadaşlar hiç unutmam unutamam daha doğrusu 14 mayıs 1998 şöyle akşam saatlerine yakın telefon çaldı arayan eniştem annemle konuşuyorlar bir üzüntü olduğunu konuşmalardan çaktım zaten. neyse annem telefonu kapattı meğerse babacığım hakkın rahmetine kavuşmuş onu haber vermiş enişte. insanın içi bir tuhaf oluyor üzüntü mü? şok mu? ne olduğunu anlamıyorsun cenabı allah insana dayanma gücü veriyor işte. babamın cenazesini morg'a kaldırmışlar o gece sabah olmadı inanın üzüntüsü bir yana birde akrabalar olsun tanıdıklar olsun ağlayıp sızlanmıyor mu işte o insanı daha da yıkıyor. yarın oldu cuma sabahı ben dahil gittik hastanenin morguna babamın naaşını aldık oradan yıkanmış temizlenmiş artık toprağa verilmeyi bekliyor. babacığımı son kez orada gördüm sonrada cenazei namaz, mezarlık ve babamı toprağa verdik tek çocuğum ben o yüzden babamı toprağa verirken benimde tutmam istendi mezara bende girdim (16 yaşındayım üstelik) cenazeyi kabrin çukuruna yerleştirdik, ben çıktım sonra duası yapıldı düşünün arkadaşlar canı yanan sizsiniz diğerleri ne kadar teselli etselerde 5-10 dakika sonra dağıldılar babamı gömdük acıyı çeken de babasını kaybeden de bendim ve bundan sonra babam olmayacaktı. hem dedemi hem babamı 3 ay arayla kaybettim artık onların olmayacağını bilmek işte insanın kendini buna alıştırması yaşadığı acıdan da zor. bu vesileyle babamı anmış eskileri yad etmiş oldum allah rahmet eylesin, babasını kaybeden arkadaşlara da allah sabırlar versin.
    5 ...