doğruları yavaş yavaş bulan ve oturtan hoca. ama yetmez...
şimdi bu adamın seveni çok. bakma, sevmeyeni de biraz var. sevmeyen değil de, ön yargı sahibi... hem de bizim galatasaraylılardan. biz biraz nankör bir seyirciyizdir. neyse.
bu adama yeni yönetimin geldiğinde bir iyilik yapması lazım.
futboldur, allah muhafaza bu sezon kazayla da bitebilir ama belli bir noktaya kadar önemli. ama bu adam kalmalı.
yalnız işte bu adam kaldığında yönetim bu adamcağıza samimiyetle destek olmalı.
demeli ki... hocam ben senle şu kadar maaşla şu mukaveleyi düşünüyorum, ilk sene en azından şampiyonlar ligine gitmeni, ikinci sene şampiyon olmanı, üçüncü sene vesairi düşünüyorum, sana şu bonservis bütçesini şu maaş bütçesini veriyorum, kimi alıp göndereceğini de sportif direktör/futbol şube sorumlusu x bey'le fikir alışverişinde bulunarak kendin gerçekleştirmeni istiyorum... yönetim beklentilerim sezon sonunda gerçekleşmemişse tek taraflı fesih hakkım da bakidir. bu şartlar sana uyuyorsa buyur kal, uymuyorsa hakkını helal et.
aslında bütün kulüpler hocalarla oturup sezon başı bunları konuşup uzun vadede bir noktaya gelmeye çalışmalı ama çok azı bunlarla uğraşıyor.
belki türkiye'de işler böyle yürüyor ama galatasaray'da böyle olmamalı. en azından artık böyle olmamalı.
hoca türk ligi için çok iyi bir seçenek olduğunu gösterdi. çok hatalar yaptı ayrı, ama yeri geldiğinde hatasında ısrar etmemeyi de bilirmiş.
hocaya yönetim sahip çıkmalı, hoca da galatasaray'a 10 sene olmasa dahi(ki olmaması normal bir şey) 3 sene kazandırmalı.
baktın sistem kuruldu oluyor, o zaman vay galatasaray'ın alex ferguson'ı muhabbetleri başlamalı.
ama bırakalım önce bir ispat etsin kendini. ispat ederken de yapayalnız bırakmayalım, yardımcı olalım.
idari düzeyde kim gelecekse o, tribünde taraftar, sahada futbolcu.