bir önerme.
derinine indikçe fark ediyorum, kendine 'türk' diyen herkeste bir kompleks var. bu, kanımca tarih sahnesine çıktığımız ilk günden beri süregelen eziklik hissidir. "türkler çirkin, türkler barbar, türkler cani, türkler..." -hayır lütfen, amacım bir ırk üzerinden saptama yapmak değil, "türk ırkı siz en yücesiniz her anlamda" demek hiç değil- sırf çirkin ve bakımsızı türk kızına yaftaladığımız için konuşuyorum.
birtakım fikirlerim var.
1. burası türkiye. maalesef bunu kötü bir anlamda diyorum ve üzüntüsünü içimde hissedebiliyorum. burada bırakın hakkı özgürlüğü, yaşama hakkı bile yok kimisinin.
2. her alanda geride kalmışız. cumhuriyet temellerini atmış evet ama kalkınmayı gerçekleştirememişiz. üretmiyoruz, satmıyoruz. dünyanın rotası tam gaz ileri, bizim burada ise ters istikamet. açlık sınırının altında yaşayanımız var, geçim zor.
3. demokrasi ayaklar altında. farklı olanın, kürt-alevi-sünni-çerkez-... yaşama hakkı yok, her türlü baskı altındalar. demokrasiyi toplumca sadece belirli zamanlarda sandığa gitmek olarak algıladığımızdan, seçilenler yedi sülalesini zengin etti. bizde durum hala: "yoksulun sırtından doyan doyana..."
4. çalışamıyoruz. iş imkanımız yok. eğitimli-eğitimsiz bir ordu kurmuşuz. adı da "işsizler ordusu"
5.haklardan, özgürlüklerden, demokrasinin getirmesi gerekenlerden bahsetmek için daha çok fırın ekmek yememiz lazım.
sonuç olarak;
yurtdışına gitme imkanım dahi olsa, asla ve kesinlikle ülkemi bırakmayacağım. cennet memleketimi kars'tan edirne'ye kadar seviyorum. daha iyi için, çağdaşlaşmak için yürüyeceğim.
tut ki, her alanda ezilen kadınlar bir devrim ateşi yaksın;
ateşleri kavursun o ataerkil beyninizi, pantolonunuzda taşıdığınız penisi.
şimdi kadın; ha güzel olmuş, ha bakımsız, ha çirkin...