Edebiyat ve eleştiri, tıppı bazı hayati organlarını ortak kullanan yapışık ikizler gibi; birtakım organları ortak olan iki ayrı bedendir. Birbirlerinden ayrı kalmaları gibi bir ihtimal olmaksızın, sürekli birbirini tamamlar bu ikizler. birbirlerinden beslenebilen, güç alan, iki tarafın da birbirinden destek aldığı bir ilişki vardır aralarında. Nazım Hikmet mükemmel eleştiri yapabilen, mısralarının her zerresinde bir yerleri hicvetmeyi başarabilen çok, ama çok değerli bir sanatçı.
Bugün okullarımızda Necip Fazıl Kısakürek çocuklara okutuluyor, Malazgirt Zaferi ezberlettiriliyor, Şu Çılgın Türkler ödev olarak veriliyor iken Nazım hikmet hiç yokmuş gibi davranılması adalet olmadığı gibi tek tik bir nesil yaratıyor şu an. Olaylara sadece tek bir perspektiften bakabilen dar görüşlü bir nesil. daha yeni yeni çoluğa çocuğa karışan bu neslin çocuklarının ergenlik ve yetişkin yaşlarını merak etmemin sebebi de bu.
Daha önce hiç Nazım Hikmet okumayan arkadaşlar, bir göz atın en azından. Atın da hicivin, eleştirinin bu kadar dolu dolu edebiyat ile nasıl icra edildiğini görün. Atın da eleştiri oklarının arasından akan edebiyat meyvelerinin estetiğinin farkına varın. OKuyun bi, beğenmezseniz bir daha açmazsınız.