Biz, 2002de bitmiş bir Türkiye devraldık. Rahmetli Bülent Ecevit, Hollandadan bir kuruş borç alamadığı için havaalanında ağladı. 99 depreminde dönemin koalisyon hükümeti Birleşmiş Milletlerin depremzedelere yaptığı yardımı memurlara maaş olarak verdi. Kasada para yoktu, dış borç ayyuka çıkmıştı ve devletin haysiyeti ve şerefi bitmişti. Farelerin bile aç dolaştığı bir dönemdi. Birileri tarafından o dönemler özleniyor. Son günlerde bir koalisyon tartışması başladı. Eski tüfekler, soyguncular, fırsatçılar, memleketten ziyade kendi şahsi çıkarını düşünenler ve AK Partiye karşı olanlar bir araya geldi ve ağız birliğiyle koalisyon olmasını istiyorlar. Biz iktidar olduktan sonra aradan 15 sene geçti. Biz geldiğimizde 15 yaşında olan çocuk şimdi 30 yaşında ve bizden önceki yıkım dönemini, bu memleketin koalisyonlardan neler çektiğini ve ne gibi sıkıntılar yaşadığını bilmiyor. Fakat Türkiyede bu istikrar hep gitmiyor. Menderes, Özal ve Demirel gibi isimler senelerce çalıştı, ama bir koalisyon geldi tüm birikimleri bitirdi. Şimdi de Tayyip Erdoğan topladı, Ahmet Davutoğlu devam ediyor ama bugün olmazsa yarın bir koalisyon gelir ve her şeyi bitirir. AK Partinin bin sene kalacak hali yok. Parlamenter sistem dediğimiz kokuşmuş model, dünyanın başına bela oldu ve koalisyon getirir dedi