dört tanedir.
bunlar; tanıma, tanıtma, toprak ve tazminattır.
erzurum, van, sarıkamış ve doğudaki diğer bazı illerimizde türklere yapılan vahşet ve ermenilerin ruslarla bir olması bile tehcir için yeter de artar bir sebeptir.
maşası oldukları devletler tarafından vaad edilen toprakları alamadıkları içindir bu çırpınışları.
eğer o döneme ait kanıt okumak isteyen var ise gogıl'dan binbaşı Hjalmar Pravitz ismini aratsın ve karşılarına çıkan 23 nisan 1917 tarihinde isveç'te bir gazetede yayınlanmış olan mektubu okusun.
'tehcir için ermenilerin isyanı gösteriliyor. bunu kabul etsek bile, doğuda başlayan bir isyan için ta edirne'deki, konya'daki, izmir'deki ermeniyi niye sürüyorsun?' sorusunun cevabı ise çok basittir:
"doğudaki yapıyorsa diğerleri de potansiyel bir tehlikedir devlet için."
ayrıca; balkanlarda o dönemde sırpların, bulgarların, yunanlıların, rumların ve rusların yaptıkları etnik temizlik soykırım olarak kabul edilmiyor da bir osmanlı'nın haklı gerekçelerle yaptığı tehcir mi soykırım olarak kabul ediliyor yani?
geçiniz efenim geçiniz.
üstelik de her kafileye doktor, her hamile kadına süt verilsin diyen bir devlet, döndükleri zaman borçları ertelenmiş olsun diyen bir devlet varken "soykırım" gibi saçma bir iddiayı kabul etmek mümkün değildir.
daha maraş, adana, urfa ve gaziantep'te fransızlarla bir olup öldürdükleri türklerden, azerbaycan'da yaptıklarından, taşnak ve
hınçak'tan, asala'dan ve hocalı'dan bahsetmiyorum bile.
"arşivleri beraber inceleyelim" meselesine ise hiç girmiyorum.