bu hergelenin kendisini gösterememesini biraz da kadro yapısına bağlıyorum. barış ayhan mustafalı kadroda oynasa acaba nasıl olurdu diye düşünüyorum bazen. dünya çapında bir teknik direktörün kariyerini sikebilecek bir kadro yapımız var malum. bruma, geldiğinden beri seviliyor takımda ama çok kolay fırça çekiyorlar çocuğa. yani mesela, top kendisine gelmedi diye kaçan golden sonra sneijder'e bile tavır yapabilen bir burak var. kendi götünü doğrultamazken sağa sola söylenen selçuk var. daha çoluk çocuk pozisyonunda olan bruma'yı bırak, kariyerinin en üst seviyesindeyken galatasaray'a gelmiş olan hamit'i bile özgüven bunalımına soktu takım, tribün, camia ve rakipler.
bruma öyle kenarda duracak, rakip bekini kovalayacak, 90 dakika gidip gelecek bir oyuncu değil. serbest oynayacak, hücum setleri üzerinden dönecek, koşuları görülecek falan. yani baya bildiğin takımın süper starı olacak ya da yasin'den bir farkı olmayacak. ama takımda ego seviyeleri bu kadar yüksekken kimse 20 yaşında, daha kendini adam akıllı ispat etmemiş bir velede bu imkanı yar etmez. hele de galatasaray gibi yarışmacı bir camiada imkansız. haa, ne olur 3-5 hafta bir form tutturur. atar, attırır o zaman bruma'yı star seviyesine koymak kaçınılmaz olur. fakat bu deynek de yedek takımda bile kendini gösteremiyor. belli ki çok kırılgan bir psikolojisi var. üzerine titrenmesi, fırça kayılmaması lazım buna.
futbolcu alırken biraz da mentaline bakmak lazım. bu çocuk böyle ürkek ceylan gibi olacağına biraz psikopat, çekerim emaneti sikerim adaleti kafasında olsaydı tozunu attırabilirdi. şimdi düzgün pas atamazsam kızarlarmı falan diye düşünmekten pas atamıyor. bunun da tek bir ilacı var futbolda, o da brumanın istikrarlı bir şekilde kendini gösterip taraftarla bütünleşmesi. bunu başarabilirse o zaman amına koyabilir ortalığın. allah yardımcısı olsun kobranın.