çok şükür yetersiz de olsa bir eleştirinin geldiği iddiadır. diyeceklerim şunlardır:
"tanrı" konusundaki izahatım şudur: ben bu yazımda tüm semitik dinleri hedef alıyorum. mensupları aynı tanrıya taparlar ama adı dinden dine değişir. sadece islam'daki "allah" kavramını esas almadığımı ifade etmek için, genel olarak "tanrı" tanımını kullandım. isteyen "allah" olarak da okuyabilir.
"her arzu bir ihtiyaç karşılığında olmaz." deniyor. örnek? "...bitkiler ya da böcekler her neyse. sevilme ihtiyacı duyarak arzuladıklarından mı yaptıklarını yaparlar?". oldu mu? olmadı!.. neden olmadı? zira ben genel olarak "ihtiyaç"tan bahsediyorum. sözkonusu olan sevilme ihtiyacı da olabilir başka bir ihtiyaç da... ihtiyaca karşılık gelmeyen bir arzu düşünebilen varsa hemen yazsın. ihtiyaçla alakalı olmayan bir arzu ve bilinçsiz tepkiler dışında bir arzuyla başlamayan bilinçli bir eylem bilmiyoruz. böyle bir eylem hayal etmek mantık dışıdır.
"huni" örneğine gelince... bize en mantıksız görünen arzuların ve ona bağlı eylemlerin bile aslında bir ihtiyaçtan kaynaklandığına işaret etmek için verdim bu örneği. yani tanrının "mantığını anlayamayacağımız" iddiasının, doğru olsa bile, bizi şurada yaptığım sorgudan kurtaramayacağını göstermek için. evet, deli belki anlayamayacağımız nedenlerden dolayı huni takıyor. huni takmaya ihtiyaç duyduğu kesindir. nitekim kendisi ve psikiyatristler sebebini anlayabilir. illa benim akıl yürütmem gerekiyorsa kendisini "kafasında tolga olan güçlü bir savaşçı gibi görmek istediği" varsayımında bulunabilirim. varsayımımın doğru veya yanlış olması sonucu değiştirmez. sonuçta istiyor, zira kendisine göre sebeplerden dolayı ihtiyacı var.
velhasıl sözkonusu eleştirinin en vurucu kısmı "çünkü her istek ihtiyaç sonucu oluşmaz" iddiasıdır ki sağlam bir örnek verilememiştir. verilebilirse tezim çöker.
diğer vurucu bir kısmı "ilk sebebin sebebinin olmasının zorunlu olmadığı" görüşüdür. fakat bu görüş kuran'a uymuyor.
yani insanların ve cinlerin yaratılmasının bir sebebi var; tanrının onların kendisine ibadet etmesini istemesi. ama iddiaya göre bu isteğin bir sebebi, isteği tetikleyen bir ihtiyaç yok. bunu kabul edebilmek de ancak yukarıdaki soruya bir örnekle yanıt verebilme halinde mümkündür.
gerçek şu ki inananlar tanrının hiçbir şeye ihtiyacı olmadığına sadece kuran'da öyle söylendiği için inanmaktadır. fakat hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, zamandan bağımsız (ki kuran'a bakarsak farklı düşünmemize sebep olabilecek ayetler var) bir varlığın neden böyle bir tiyatro sahnesi kurduğunu mantık çerçevesine oturtmak çok zordur. kuran'ın bu soruya yanıtı "imtihan etmek"tir. "imtihan etmek" ancak imtihan sonucunu kesin olarak bilmeyen bir varlık için mantıklı olabilir. keza mantıklı kabul edilse bile, neden imtihan etme ihtiyacı duyduğunu izah etmek zordur.
diğer bir yazarın "bir ressamın resim çizmesi onun ihtiyacı değilse, tanrının da yaratması onun bir ihtiyacı değildir." cümlesine ise yanıt verme gereği görmüyor, verdiği örnek üzerinde biraz daha derin düşünmesini öneriyorum.