çizdiğim insanlarda boyun yoktu. kafa gövdeye ilahi bir kuvvetle bağlanmış gibi duruyordu. dağlar testere dişi gibiydi, güneşe göz ve ağız çizerdim hep gülümserdi, bulutları maviye boyardım( bu çizim hatası değil mantık hatası), evin pencereleri kenar çizgilerine bitişik olurdu bilmem tarif edebildim mi?
yalnız, ne beceriksiz çocukmuşum be.