aydemir akbaş olsun, bol matraklik yapar güleriz. kafalar iyi oldumu sazem diyip kötü adamlarin ensesinde boza pişiririz.
mesudiyeli mesut olsun, bugulu bardaklarin altindan ne kucuk bir dünyasi oldugunu anlatsin.
yahut ne bileyim işte farz-i misal riza tevfik olsun, nasil yanildiğini anlatsin, dalsin hint felsefesine ciksin tuluattan.
ama belki engin ardiç olsun, beraber bol bol giydirir ücüncü napolyon dönemindeki hergeliklerden bahseder.
yahya kemal'i pas gecmek olmaz tabiki spontane yazdiği divan edebiyati beyitler mutehayyil bir akşam üstü bebekte ucussa.
çetin altan'da olsun o da bikmadan üsenmeden anlatsin dursun, meclis-i mebusan'da vekillik yaptiği günlerini sakatlanan gözünü tutarak höt höt sesiyle ve finalde ar haya sisesini carparak kime ne desin....