kaza olabilir. mümkündür fakat türkiye'nin son yıllarda yürüttüğü "bi kendisi akıllı sanan", bana çoğu zaman "cahil cesareti" gibi gelen başına buyruk dış politikasıyla bir phantom düşmesi daha yine üst üste geldi. bir değil, 2 oldu hatta. manidardır.
suriye üzerinden üçüncü dünya savaşının yürüdüğünün farkına varmak durumundayız bence. bu öyle sikko bir diktatoryanın devrilmesi meselesi değil. suriye boktan bir cadı kazanı olabilir ama küresel dengelerin gözden çıkartamayacağı ve özellikle rusya-iran doğu bloğunun inatla savunduğu ve asla da savunmaktan vazgeçmeyeceği bir stratejik konum.
türkiye, suriye'de sünni bir yapıyı iktidara getirebilse kendine çok önemli bir kanal açacaktı. bu gazla, ipe sapa gelmez hamlelere kalkıştı. bu politika, ülke menfaatine olabilir. bunu anlarım. fakat saçma salak istihbaratla, onun bunun gazıyla koskoca ülkenin dış politikasını buna endekslerseniz sik gibi ortada kalırsınız. sınırımız olan bir ülkeyle bütün köprüleri attık ve bunu "3 ayda iktidarın değişeceği" istihbaratına kanarak yaptık. bari gizli yap. hoş, türk istihbaratı bölgede bu çapa sahip değil ve bölge de sahipsiz değil.
şimdi ne oldu. türkiye'nin suriye politikası iflas etti. kala kala kürt bölgesi kaldı. o da tavizlerle doyurulmazsa her emperyal güç tarafından kaşınacak ve her fırsatta türkiye'nin yumuşak karnı olmaya devam edecek.
türkiye'nin bunu değiştirebilmesi için kuvvetli bir iradeyle suriye'de iktidarı bir şekilde devirmesi lazım fakat buna götümüz, çapımız, paramız yetmiyor. türkiye'nin bu ilişkileri düzeltebilmesi için iktidarı değiştirmek ya da büyük tavizler vermekten başka çaresi kalmadı ortadoğuda.
suriye'nin malatya'da uçan bir uçağı vurabileceğine inanamam ama rusya'nın sovyetlerden miras kalan uzay teknolojileriyle bir nato uçağının elektronik mekanizmasını bozabileceğini düşünebilirim, komplocu bir yaklaşımla.
kazadır, sabotajdır, saldırıdır emin olamayacağız fakat bu rastlantı üzerinden ortadoğu politikalarındaki iflasımızı görsek iyi olur. ve bu uğurda bir halkın kaderini ateşe atanların hesap vermesini istemeliyiz bence. 10 ay boyunca türk askeri ikmalsiz süleyman şah saygı karakolunu beklemek zorunda kaldı. saldırı olmasın, savaş çıkmasın diye geri çekilmek zorunda kalındı. ülkeyi, insanını ateşle burun buruna getirenler hesap verecek mi acaba? vermeyecekse tabii her koltuğa oturan sikim hıyar diyene tuzla koşar. ülke de birde olmazsa, ikide olmazsa elbet birinde savaşla burun buruna kalır.