merhaba ben tolga. işsiz bir götçüyüm.
1.55 boyunda, kömür karası esmer, dar omuzlu, sikko tipliyim. ama kafa hariç 19 cm'im var.
geçen kendime yeni kurbanlar seçmek için bir kafeye gittim. sakin bir ortamdı. arka masalardan birine geçip oturdum. çok zaman geçmeden bir çift biraz önümdeki masaya oturdu. erkeğin sırtı bana dönüktü ve tam benim kontra gerillaya layık bir çanağı vardı. inceden kabarmıştım. götünü kesip hayaller kurarken yakın masalarına çirkin gudubet bir karı geldi. kars kaşarının üzerindeki küften pek farkı yoktu benim gözümde çünkü o sırada tek isteğim önümde tombalak götüyle oturan o ibineydi. bizim ibne bu kaşara kitlendi. yüzünü pek göremesem de masadaki hareketlerinden kaşarı kesmek için daha net pozisyona geçmeye çalışmasından belliydi. ve bu sırada ölümcül bir hata yaptı. öne eğildi... o parlak yusyuvarlak keşkül kıvanımdaki götünün çatalını serdi gözlerimin önüne. iyice kendimden geçmiştim. hayalleri yetmez olmuştu. aramızdan insanlar geçtikçe delirecek gibi oluyordum görüntümü kapattıkları için. hatta bi ara 1.90 boylarında garson tam aramıza dikildi. o tüysüz bembeyaz çatalımı kapattı siparişlerini alırken. garson gittikten sonra göz zevkime kaldığı yerden devam ettiğim sırada karşısında oturan 2,37 senedir tanışıklıkları belli olan kız bunun kafaya garip bir tasma benzeri şey geçirdi. aslında nasıl bir hata (bana göre bayram) yaptığının farkında değildi. keşkül götlünün görüş açısını daraltmıştı. öbür kars kaşarı küfü kılıklı da bir süre sonra garsonun isteğiyle dışarı çıktığı için bizimki toparlandı. çatal kapandığı için üzülmüştüm ama sonraki planlarımı kurmaya kendimi zorladım ve herşeyi hazırladım.
bunlar bir süre sonra kalktıklarında ben de hesabı ödeyip peşlerine takıldım. akşam vaktiydi artık. takip ettiyordum keşkül götlü ibnemi. yarım saat sonra yanındaki kız ayrıldı. tek başına yürümeye başladı ibnem. gazi taraflarında bir sokağa girdik. sessiz bir yerdi. sokağa bakan pencerelerin hepsi ya karanlık ya da perdeleri sıkı sıkı örtülüydü.
yaklaştım iyice, kafasındaki tasma yüzünden geldiğimi fark edemedi bile ve iki binanın arasına denk gelen bir boşlukta çöktüm keşkül götlü ibnemin ensesine. kafasını çevirmesini engelliyordum ve tasmasını da çıkartmasına engel oldum. ellerini sırtında birleştirip domalttım keşkül götlü ibnemi. saatler önce çatalıyla yetindiğim götü karşımdaydı. susuz sabunsuz bi temiz bafiledim. çığlıklar atıyordu. dönüp görmeye çalışıyordu beni ama malesef o tasması sayesinde beni asla göremedi. işimi bitirdiğimde keşkül götlü ibnem acılar içinde kıvranıyordu. arada zevk inlemeleri de vardı. ense köküne benim kafa hariç 19 ile koyduğum gibi bayıldı. toparlandım ve olay yerinden uzaklaştım.
o şimdi nerededir ne yapar bilmiyorum. ama hala ara ara kafeye gidip bulabilir miyim diye düşünmüyor değilim. yüzümü hiç görmediği için yanında otursam tanıyamaz beni. bir dahaki sefere görüşmek üzere keşkül götlü ibnem.
sonradan gelen edit: şimdi aklıma geldi, ben bu keşkül götlü ibnemi bafilerken nedendir bilinmez "hububat fiyatları" diye bağırdı bir iki kez. garip.
